• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

47Şuara Suresi 43-48





Hatalı Çevrilen Ayetler


Şuara Suresi 43-48





Hatalı Çeviri:
43. Musa onlara: Ne atacaksanız atın! dedi.
44. Bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve: Firavun'un kudreti hakkı için elbette bizler galip geleceğiz, dediler.
45. Sonra Musa asâsını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuveriyor!
46. (Bunu görünce) sihirbazlar derhal  secdeye kapandılar.
47, 48. «Âlemlerin Rabbine, Musa ve Harun'un Rabbine iman ettik» dediler.




Doğru Çeviri:
43.Mûsâ onlara, “Ortaya koyun ne koyacaksanız!” dedi.
44.Bunun üzerine onlar, birikimlerini, eski inanç ve tezlerini/çer-çöplerini; eften püften bilgilerini ortaya koydular ve “Firavun'un gücü hakkı için şüphesiz elbette bizler galip olanlarız” dediler.
45.Sonra Mûsâ birikimini ortaya koydu; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuyor da yutuyor!
46-48.Sonra etkin bilginler  boyun eğip teslimiyet gösterenler olarak bırakıldılar:
“Biz, Âlemlerin Rabbine; Mûsâ ve Hârûn'un Rabbine iman ettik” dediler.


Şu‘arâ/44 ve Tâ-Hâ/66 âyetlerinde Firavun'un bilginlerinin tezleri “ip ve değnek” olarak nitelenmiştir. Bu husustaki âyetlerin delâletiyle –TâHâ sûresi'nde de açıkladığımız gibi– buradaki “ip ve deynek” ifadelerini, Türkçe'deki “çer-çöp, ipsiz-sapsız; temelsiz” deyimlerine benzetebiliriz. Burada denilmek istenen Firavun'un bilginlerinin görüş ve tezlerinin değersizliği, işe yaramazlığıdır.


Bu âyetlerde kısaca anlatılan müsabaka, A'râf ve Tâ-Hâ Sûrelerinde aşağıdaki gibi nakledilmişti:
117.Biz de Mûsâ'ya, “Sen de birikimini ortaya atıver” diye vahyettik. Bir de ne görsünler, onların uydurup düzdükleri şeyleri süratle yakalayıp yutuyor. 118.Böylece hak yerini buldu ve Firavun ve ileri gelenlerin bütün yaptıkları boşa gitti, işe yaramadı.
119.Firavun ve ileri gelenler, artık orada mağlup oldular ve küçük düşmüş bir toplum olarak geri döndüler.
120-122.Çok bilgili, büyüleyici, etkin bilginler ise boyun eğip teslim olmuş kimseler hâlinde bırakıldılar. “Âlemlerin Rabbine; Mûsâ'nın ve Hârûn'un Rabbine iman ettik” dediler. (A'râf/ 117–122)


65.Etkili bilginler: “Ey Mûsâ! Ya sen ortaya koyacaksın veyahut ilk ortaya koyan kişiler biz olalım” dediler.
66.Mûsâ: “Tam tersi, siz ortaya koyun” dedi. Bir de ne görürsün! Onların birikimleri, eski inançları ve tezleri/çer-çöpleri/eften püften bilgileri, yaptıkları sihirden/hünerli gösterimden ötürü gözünde büyüdü.67.Bu yüzden Mûsâ, içinde bir korku hissetti.
68,69.Biz: “Korkma, şüphesiz sen; en üstün olan sensin: Sen sahibi olduğun birikimi ortaya koy; o, onların yapıp ürettiklerini yutsun dursun. Şüphesiz onların yaptıkları ancak bir göz boyayıcısı hilesidir. Göz boyayıp etkileyen kişi ise, her nereye giderse gitsin zafer kazanamaz, başarılı olamaz” dedik.
70.Sonunda bütün etkili bilginler, “Mûsâ ile Hârûn'un Rabbine iman ettik” demek sûretiyle boyunlarını uzatıp teslim olmuş durumda bırakıldılar.(Tâ-Hâ/ 65–70)


Görüldüğü gibi, müsabakaya Firavun'un gücüne sığınarak, yemin ederek başlayan ve kendilerine çok güvenen sihirbazlar, Mûsâ peygamberin  getirdiği mu’cizeler karşısında kendi düzmece sihirlerinin hiçbir değeri olmadığını anlamışlar ve müsabakadan mağlûp çıktıklarını hemen kabul etmişlerdir. Çünkü onlar sıradan göz bağcılar değil, sihir [gözbağcılık, illüzyon] bilgisinin zirvesine çıkmış ve bu bilgi ile varılacak son noktayı çok iyi bilen kimselerdir. Nitekim Mûsâ peygamberin getirdiği mu’cizelerin sihri aştığını anlamışlar ve akıllarını kullanarak imana gelmişlerdir. Böylece Rabbimizin Tâ-Hâ Sûresi'nin 46. Âyetin ve bu Sûrenin 15. Âyetlerinde Mûsâ ve Hârûn peygamberlere verdiği sizi koruyacağım, sizinle beraberim vaadi yerine gelmiş olmaktadır. Yüce Allah, elçilerini her zaman koruduğunu ve hakkı üstün kıldığını başka Âyetlerde de bildirmiştir:


81.Ve de ki: “Hak geldi, bâtıl yok oldu. Şüphesiz bâtıl yok olup gider.”(İsrâ/ 81)

                                                                              

18.Tam tersi Biz, hakkı bâtılın başına çarparız da onun beynini parçalar. Bir de bakarsın bâtıl yok olup gitmiştir. Ve Allah'a yakıştırdığınız niteliklerden dolayı size yazıklar olsun! (Enbiya/ 18)


21.Allah: “Elbette, Ben ve elçilerim galip geleceğiz” diye yazmıştır. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır.(Mücâdele/ 21) *



*İşte Kuran, Şuara Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim