• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

87Bakara Suresi 257







Hatalı Çevrilen Ayetler




Bakara Suresi 257





Hatalı Çeviri:
257. Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürürler. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar.





Doğru Çeviri:
257.Allah, inananların yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınıdır; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlere; Allah’ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddeden kimselere gelince; onların yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınları tâğûttur ki kendilerini aydınlıktan karanlıklara çıkarır. Bunlar, cehennem ashâbıdır. Onlar, orada sürekli kalıcıdırlar.





Tâğût şeytân tanıtıldıktan sonra ilk önce Allah’ın inananların velîleri olduğu daha sonra da inkârcıların velîsinin Tâğût olduğu bildirilmektedir.


Âyetin iyi anlaması için “velî-evliyâ” sözcüğü hakkında yaptığımız bir açıklamayı naklediyoruz:
الاولياء [evliyâ] sözcüğü, الولىّ [velî] sözcüğünün çoğuludur. Velî ise, ولاء [velâ] kökünden türemiş sıfat-ı müşebbehe kipinde bir sözcük olup anlamı “yakın olan, yakın duran” demektir. Ancak bu yakınlık nicel değil, nitel bir yakınlıktır.
Hem velî, hem de evliyâ sözcüğü Kur’ân’da hep bu anlamda kullanılmıştır. Bu sözcükler İslâm’ın ortaya çıkışından yüzyıllar sonra, yabancı kültürlerin etkisiyle sözcük anlamları dışında birer kavram hâline gelmiş ve Müslümanların dinî hayatlarını istila etmiştir. Açıklıkla belirtmek gerekir ki, velî ve evliyâ sözcükleri Kur’ân’da tamamen kendi doğal anlamlarıyla kullanılan iki sözcüktür. Tasavvuf literatürünün bu doğal anlamları bozarak halk kültürüne özel mistik anlamlar ve hiyerarşik bir derecelendirmeyi ifade etmek üzere soktuğu velî ve evliyâ kavramlarının Kur’ân’daki velî ve evliyâ sözcükleriyle bir ilgisi yoktur.


Esma-i Hüsnâ’dan biri olan ve Kur’ân’da hem Allah hem de kullar için kullanılmış olan velîsözcüğü âyetlerde hep نصير [nasîr/yardımcı], مرشد [mürşid/aydınlatan, yol gösteren], شفيع [şefî‘/şefaat eden], واق [vâq/koruyucu], حميد [hamîd/öven, yücelten]sıfatları ve “karanlıklardan aydınlığa çıkarır”, “bağışlayıp merhamet eder”, “zarardan alıkoyup yarara yaklaştırır” nitelemeleri ile birlikte yer almıştır. Bu da demektir ki, velîliğin [yakınlığın] bu nitelikler ve bu sıfatlar ile yakın ilişkisi vardır. Yani, bu nitelik ve sıfatlar, velî‘nin [yakın olanın] belirgin özellikleridir. Buna göre her nerede bir kimse için velî [yakın]sıfatı kullanılmışsa, o kimsenin, “yardım eden, yol gösteren, şefaat eden, aydınlatan ve koruyan” olduğu anlaşılmalıdır.


Âyetteki karanlıklar ile, küfür ve bilgisizliğin getirdiği olumsuzlukların tümü kasdedilmiştir. Bunlar çok oldukları için karanlıklar şeklinde çoğul gelmiştir. İman ise ışık olup vahye dayandığından tektir. Bu âyetin bir benzeri de En‘âm sûresi’nde geçmişti:
1.Tüm övgüler, gökleri ve yeri oluşturan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur; başkası övülemez. Sonra da Allah’ın ilâhlığını ve Rabliğini kabul etmeyen şu kişiler, bir şeyleri Rabblerine eşit / denk tutuyorlar.(En‘âm/1)


                                                                              
Allah mü’minlerin velîsi olduğundan onları küfür ve cehâletin karanlıklarından; insanı cehenneme götüren yollardan çıkarıp cennet yoluna sevkeder:
153.Ve şüphesiz ki, bu, dosdoğru olarak Benim yolumdur. Hemen ona uyun. Ve başka yollara uymayın da sizi O’nun yolundan ayırmasın. İşte bunlar, Allah’ın koruması altına girersiniz diye Allah’ın size yükümlülük olarak ulaştırdıklarıdır.(En‘âm/153)


                                                                                     
Yukarıda Allah, rüşd ve ğayyı açıkça beyân edip insanların önüne koyduğunu; bu âyette ise, inananların velîsi olduğundan bunu yaptığını ifade etmiştir:
11.İşte mü’minlerin bahtiyarlığı, kâfirlerin perişanlığı, şüphesiz Allah’ın iman eden kimselerin yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakını olması, kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden/inanmayanlar için yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın diye bir şeyin olmamasındandır.(Muhammed/11)*

                                                                                                    

*İşte Kuran, Bakara Suresi





Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim