• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

98İnsan Suresi 1-3







Hatalı Çevrilen Ayetler



İnsan Suresi 1-3




Hatalı Çeviri:
1. İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi?
2. Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık.
3. Şüphesiz biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör.



Doğru Çeviri:
1.İnsan üzerine, henüz kendisi anılabilecek bir şey değilken, dehrden/milyarca yıldan bir süre geçti mi? Elbette ki geçti!
2,3.Şüphesiz Biz, insanı karışık bir nutfeden oluşturduk. Onu yıpratacağız/yükümlülükler vereceğiz. Bu nedenle onu çok iyi işitici, çok iyi görücü yaptık; iyiyi kötüyü ayıracak bilgileri yollayarak bilgilendirdik. Şüphesiz Biz, ona yolu gösterdik, ister kendisine verilen nimetlerin karşılığını ödeyen biri olsun, ister nankör.


Âyet, soru cümlesi ile başlamıştır. Âyetin başındaki soru edatı هل [hel], birçok bilgin tarafından  قد [qad] anlamında değerlendirilmiştir. Oysa bu, kurala aykırıdır. Zira قد /qad,kesinlik ifade eden bir edat,  هل [hel] ise soru edatıdır. Ama sorunun cevabı, “evet, geçti!” şeklinde olmak zorunda olduğundan, âyetin manası “evet, kesinlikle dehr geçmiştir” şeklinde olacaktır.


Bu âyetler, Rahmân sûresi’ndeki, Rahmân, Kur’ân’ı öğretti, insanı yarattı, ona beyânı öğrettiâyetlerini açmaktadır. İnsan, önce hiçbir şey değildi; değer verilecek bir özelliği yoktu, açıkça sıradan bir hayvandı. Sonra da ilâhî lütfa mazhar kılınarak kendisine temyiz kabiliyeti; iyiyi, güzeli, çirkini, zararı, yararı ayırt etme imkânı verildi.


Buradaki “çok iyi işitici, çok iyi görücü olmak”, insanın ayırt etme, gidilecek yolu seçme yetisinden kinayedir. Bunun örneği Meryem sûresi’nde görülebilir:
42-45.Bir zaman o, babasına: “Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir yararı olmayan şeylere niçin kulluk ediyorsun? Babacığım! Şüphesiz sana gelmeyen bir bilgi bana geldi. O hâlde bana uy da, sana dosdoğru bir yolu göstereyim. Babacığım! Şeytana kulluk etme. Şüphesiz şeytan Rahmân’a [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'a] âsi oldu. Babacığım! Şüphesiz ben, sana Rahmân’dan [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan] bir azap dokunur da şeytan için bir yol gösteren, koruyan, yardım eden bir yakın olursun diye korkuyorum” demişti.(Meryem/42-45)



Allah, insana temyiz yetisini verdikten sonra elçi gönderip kitap indirerek doğruyu da göstermiş ve kişiyi özgür iradesiyle baş başa bırakmıştır: Şüphesiz Biz, ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör:
99.Oysa Rabbin dileseydi, elbette yeryüzündekilerin hepsi topluca inanırdı. Artık, inanan kimseler olmaları için, insanları sen mi zorlayacaksın?(Yûnus/99)


29.Ve de ki: “O gerçek, Rabbinizdendir. O nedenle dileyen iman etsin, dileyen bilerek reddetsin / inanmasın.” Şüphesiz Biz, şirk koşarak yanlış, kendi zararlarına iş yapanlar için duvarları, çepeçevre onları içine almış bir ateş hazırladık. Ve eğer yağmur yağsın isterlerse, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su yağdırılır. O, ne kötü bir içecektir! Dayanma/ sığınma yeri olarak da ne kadar kötüdür!(Kehf/29)


29.Şüphesiz bu, bir öğüttür. Artık dileyen kişi Rabbine doğru yol edinir.(İnsan/29)*




*İşte Kuran, İnsan Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim