• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

42Furkan Suresi 20







Hatalı Çevrilen Ayetler


Furkan Suresi 20





Hatalı Çeviri:
21. Bizimle karşılaşmayı (bir gün huzurumuza geleceklerini) ummayanlar: Bize ya melekler indirilmeliydi ya da Rabbimizi görmeliydik, dediler. Andolsun ki onlar kendileri hakkında kibire kapılmışlar ve azgınlıkta pek ileri gitmişlerdir.




Doğru Çeviri:

21.Bize kavuşmayı ummayanlar da, “Bizim üzerimize melekler/ doğal güçler indirilmeliydi” ya da “Rabbimizi görmeli değil miydik?” dediler. Andolsun ki onlar kendi içlerinde büyüklüklerine inandılar ve büyük bir azgınlık yapmak sûretiyle azgınlaştıkça azgınlaştılar.


Ayette “Bize kavuşmayı ummayanlar” olarak nitelendirilenler, öldükten sonra dirilip hesap vereceklerine inanmayanlardır. Onlar inanmak için kendilerine meleklerin inmesini veya putlarını gördükleri gibi Allah’ı da somut bir varlık şeklinde görmeyi istemektedirler. Yani açıkça “Madem Allah bize mesaj vermek istiyor, niye bir elçi ile yolluyor ki? Elçiye yaptığı gibi bize de bir melek yollasın ve bizimle direkt olarak muhatap olsun. Ya da kendisini bize göstersin” demek istemektedirler.


Müşriklerin Allah’ı eleştiren, Allah’a karşı koyan, hatta Allah’a meydan okuyan bu tavırları Kur’an’da birçok kez sergilenmiştir:
124.Ve onlara bir âyet geldiği zaman, “Allah'ın elçilerine verilen gibi bize de verilmedikçe asla inanmayacağız” dediler. Allah elçilik görevini nereye vereceğini daha iyi bilir. Suç işleyenlere, çevirdikleri hilelerinden dolayı Allah katında bir aşağılık ve çetin bir azap dokunacaktır.  (En’am/ 124)


7–9. ayetleri tahlil ederken verdiğimiz İsra/90–92 ve aşağıdaki ayet aynı tavrı İsrailoğullarının da sergilediğini göstermektedir:


55.Hani bir zamanlar da siz, “Ey Mûsâ! Biz, Allah'ı açıkça görmedikçe sana asla inanmayacağız” demiştiniz de bunun üzerine siz bakıp dururken sizi yıldırım çarpıvermişti.   (Bakara/ 55)


Ancak Rabbimiz, Firavun bozuntularının bu istekleri yerine getirilse bile tavırlarının değişmeyeceğini bildirmiştir:
111.Ve eğer Biz, şüphesiz onlara birtakım güçler indirseydik, onlara ölüler söz söyleseydi ve her şeyi karşılarına toplasaydık, –Allah'ın dilemesi dışında– yine inanmayacaklardı. Velâkin onların çoğu cahillik ediyorlar. (En’âm/ 111) 


Ayetteki “Ant olsun ki, onlar kendi içlerinde büyüklüklerine inandılar ve büyük bir azgınlık yapmak suretiyle azgınlık ettiler [azgınlaştıkça azgınlaştılar]” ifadesi, bu inkârcıların kendilerinin büyüklüğüne inandıklarını ve daha büyük bir güç tanımadıklarını göstermektedir. Bu yüzden de hak hukuk tanımamakta, kimseden korkmamakta, azıttıkça azıtmaktadırlar.
22.Melekleri görecekleri gün; işte o gün, günahkârlara hiçbir müjde; sevinçli haber yoktur. Ve o kavuşmayı ummayanlar “Yasak edilmiştir, yasak!” derler.


Bu ayette Rabbimizin rahmeti gereği yaptığı uyarı şu şekilde takdir edilebilir: “Siz ölüm anında veya kıyamet günü melekleri [Allah’ın güçlerini] gördüğünüz zaman, iş işten geçmiş olacak. O zaman aklınızı başınıza almanız size bir yarar sağlamayacak. O gün size hiçbir hayırlı haber söz konusu olmayacak. Sadece işkencecilere ‘Yapmayın, yapmayın!’ diye yalvaracaksınız.”


حجراً محجورا "ًHICRAN MAHCURAN
حجر Hıcr” sözcüğü, “haram” anlamındadır.[6] Bu sözcüğün “hacr” olarak okunan şekli Türkçeye bir hukuk terimi olarak girmiş ve “hacir [kısıtlılık], malında tasarrufun engellenmesi” anlamında Türkçeleşmiş bir sözcüktür.


Bizim “Yasak edilmiştir, yasak!” diye çevirdiğimiz “hıcran mahcuran” ifadesi ise bir bedevî tabiri olup bedevîlerin korktukları bir kişiyle karşılaştıklarında kullandıkları bir ifadedir. Bu tabirin anlamı “Bana zarar verme! Bana zarar vermek yasaklanmıştır!” demektir.[7] Anlaşılan o ki, müşrikler melekleri görecekleri o gün korkak bedevîler gibi yalvarıp duracaklardır.


Meleklerin indirildiği günün kâfirler için korkulacak bir gün olduğu, başka ayetlerde farklı anlatımlarla dile getirilmiştir:
8.Ve onlar, “Bu Peygamber'e bir melek indirilseydi ya!” dediler. Eğer Biz, bir melek indirmiş olsaydık, iş, kesinlikle bitirilmiş olurdu. Sonra da kendilerine göz bile açtırılmazdı. (En’âm/ 8)


93.Ve Allah'a karşı yalan uydurandan yahut kendisine hiçbir şey vahyolunmadığı hâlde “Bana vahyolundu” diyenden ve “Allah'ın indirdiği gibi ben de indireceğim” diyenden daha yanlış; kendi zararlarına  iş yapan kim olabilir? Şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan o kimseleri ölümün şiddetleri içindeyken, görevli güçler de onlara ellerini uzatmış, “Canlarınızı çıkarın. Bugün, Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylediğinizden ve O'nun âyetlerine karşı böbürlenmenizden dolayı alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız” derlerken bir görsen! (En’âm/ 93)  

 

6,7.Ve onlar; “Ey kendisine Öğüt/Kur’ân indirilen kişi! Şüphesiz sen gizli güçlerce desteklenen/deli birisin. Eğer doğrulardan isen, bize melekler ile gelmeliydin” dediler.
8.Biz o doğal güçleri, ancak hak ile indiririz. O vakit de onlar süre tanınanlardan olmazlar.     ( Hicr/ 6- 8) 


50,51.Ve sen, görevli güçlerin, kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedeno kimselerin yüzlerine ve sırtlarına vurarak, “Tadın bakalım kızgın ateşin azabını! İşte bu, sizin kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz şeyler sebebiyledir. Ve şüphesiz Allah, kullara hiçbir şekilde haksızlık eden biri değildir” diye onları geçmişte yaptıklarını ve yapmaları gerekirken yapmadıklarını bir bir hatırlattırırken bir görseydin. (Enfal/ 50)  


Meleklerin gelişinin geçmişte yaşanmış somut bir örneği de Hicr suresinin 51–64. ayetlerinde, Lut kavmi kıssasında anlatılmıştır.


Meleklerin indiği gün, müminler için hiç de korkulacak bir gün değildir:
30-32.Şüphesiz, “Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra dosdoğru olanlar; onların üzerine, haberci âyetler sürekli iner; “Korkmayın, üzülmeyin. Size vaat edilen cennetle sevinin. Biz, dünya hayatında ve âhirette sizin yol gösterenleriniz, yardımcılarınız, koruyanlarınızız. Cennette, kullarının günahlarını çok örten, onları cezalandırmayan ve bağışı bol olan, engin merhamet sahibinden bir ikram olarak sizin için nefislerinizin arzuladığı her şey var. Orada istediğiniz şeyler de sizin içindir.”  (Fussılet/ 30)*



*İşte Kuran, Furkan Suresi

Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim