• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

61Fussilet Suresi 37-38



Hatalı Çevrilen Ayetler


Fussilet Suresi 37-38




Hatalı Çeviri:
37. Gece ve gündüz, güneş ve ay O'nun âyetlerindendir. Eğer Allah'a ibadet etmek istiyorsanız, güneşe de aya da secde etmeyin. Onları yaratan Allah'a secde edin!
38. Eğer insanlar büyüklük taslarlarsa (bilsinler ki) Rabbinin yanında bulunan (melekler) hiç usanmadan, gece gündüz O'nu tesbih ederler.




Doğru Çeviri:
37.Ve gece, gündüz, güneş ve ay O’nun alâmetlerinden/ göstergelerindendir. Güneşe ve aya boyun eğip teslimiyet göstermeyin. Ve eğer sadece Allah’a kulluk yapıyorsanız, onları oluşturmuş olan Allah’a boyun eğip teslimiyet gösterin.
38.Buna rağmen onlar eğer büyüklük taslarlarsa bilsinler ki, Rabbini iyi tanıyan kişiler her zaman O’nun için Allah’ı noksan sıfatlardan arındırırlar ve onlar hiç usanmazlar.



Bu ayetlerde de yine aklını kullanabilen kimselere Allah’ın evrendeki ayetleri hatırlatılmakta ve bu ayetlerden hareketle Allah’ı tanımaları istenmektedir. Geceyi, gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı yaratan sıradan bir güç değildir:

164.Şüphesiz ki göklerin ve yerin oluşturuluşunda, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelişinde,
insanlara yarayan şeylerle denizde akıp giden gemide,
Allah’ın semadan bir su indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde,
yeryüzünde her deprenen canlılardan yaymasında,
rüzgârları evirip çevirmesinde,
gök ile yeryüzü arasında emre hazır olan bulutta, şüphesiz akıllarını çalıştıran bir toplum için elbette alâmetler/göstergeler vardır.(Bakara/164)

                                                                                             
37. ayetin sonunda ise Yüce Allah “Ve eğer sadece Allah’a kulluk yapıyorsanız, onları yaratmış olan Allah’a secde edin” diyerek bu ayetlere [Güneş ve Ay’a] secde etmeyi yasaklamaktadır: Yani, “Onları belirli bir nizam ve intizam içinde takdir eden ve emrine boyun eğdiren Allah’a ibadet edin.”


38. ayetteki “Rabbinin yanındaki kişiler gece gündüz [her zaman] O’nun için tesbih ederler ve onlar hiç usanmazlar” ifadesinde geçen “Rabbinin katında olanlar” cümlesiyle “bilginler”in kastedildiğini söyleyebiliriz.  Bilgili insanlar ne şirk koşarlar, ne de Allah’a kulluktan geri dururlar.



ARAPLARIN GÜNEŞ’E VE AY’A İBADET ETMELERİ ÜZERİNE
Konumuz olan ayetlerden, putları veya insanları ilah edinenlerden başka Ay ve Güneş’i ilah edinip onlara tapan müşriklerin de olduğu anlaşılmaktadır. Bu, Araplar için ilk kez dile getirilen bir şirk şeklidir. Demek ki, Kur’an indiği dönemde Mekke ve civarında Ay’a ve Güneş’e secde eden kimseler de bulunmaktaydı. Dinler tarihinde, bu iki gök cismine tapınmanın genellikle Yemen, Mısır ve Irak gibi yörelerde yer aldığı konu edilir. Bu tarihsel bilgiler bize Ay ve Güneş’e tapan o yöre halkından Mekke’ye gelip yerleşenler olduğu izlenimini vermektedir. Nitekim o yıllarda Mekke’de “Abdüşşems [Güneşin kulu]” adında kimseler bulunmaktaydı. Hatta Ümeyye Oğullarının dedelerinden birinin adı da “Abdüşşems [Güneşin kulu]” idi.*


*İşte Kuran, Fussilet Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim