• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

Mecaz, Kıyamet Suresi 7-10



MECAZ


KIYAMET SURESİ


7-10.İşte, göz şimşek gibi çaktığı, ay tutulduğu ve güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, işte o gün insan, “Kaçış nereye/kaçacak yer neresi?” der.


“Zoraki iman”ın Kur’an’daki anlamı incelendikten sonra tekrar 7-10. ayetlere dönmek ve bu ayetlerde dile getirilen kıyamet sahnelerinin evrensel kıyametle ilgili olup olmadığını incelemek gerekir. Biz bu ifadelerin evrenin kıyameti olarak anlaşılmaması gerektiği kanısındayız. Çünkü bu ayetlerdeki olaylar, 1. ve 2. ayetlerde bildirildiği gibi, ileride meydana gelecek kıyamete ve o kıyamette kendisini çok kınayacak nefse kanıt olarak ileri sürülmektedir. Dolayısıyla ayette anlatılan bu olaylar herkesin dünyada her zaman görüp bildiği olaylar olmalıdır ki, ileride gerçekleşeceği ileri sürülen o büyük olaya kanıt olarak gösterilmeleri mümkün olabilsin. Eğer bu olaylar dünyada herkesin her zaman görüp bildiği olaylar değilse, kanıt gösterilmeleri anlamsız olur. Bu istidlalden hareketle biz, 7-10. ayetlerde mecazî ifadelerle bir insanın ölüm anının kompozisyonun çizildiği kanısındayız. Ayetler, insanın ölüm öncesi yaşadıklarını anlatmaktadır.


Şems suresinin tahlilinde “Şems” ve “Kamer” sözcüklerinin mecazen ne anlamlara gelebileceği hakkındaki görüşlerimizi sıralarken:

- “Şems [Güneş]”in Kur’an;

- “Kamer [Ay]”in de peygamberi sembolize ediyor olabileceğini söylemiştik.


Burada da, Şems suresindeki mecazî anlamlardan hareketle:

- “Ayın tutulması” ifadesini “peygamberin yaptığı tebliğin kişiye fayda vermemesi, yapılan tebliğe inanmak için vaktin kaçırılmış olması” anlamında;

- “Ay ve Güneş’in birleşmesi” ifadesini de “tebliğcinin ve hidayet rehberinin [Kur’an’ın] insanın zihninde kişileşerek kendisine fırsatı kaçırdığını bildirmesi” anlamında anlayabiliriz.


Bu takdirde; 7-10. ayetler ile şu sahnelerin canlandırıldığı söylenebilir:

O gün, yani gözün fal taşı gibi açıldığı, Ay’ın tutulduğu ve Ay ile Güneş’in birleştiği gün, inançsız insan ölümle burun buruna gelmiştir. İnançsız insan arayışa geçer, ölmek istemez ve “Kaçacak yer neresi?/ Kaçış nereye?” der. Ama o saatte artık peygamberin tebliğine inanmak için geç kalmıştır ve tebliğin ona faydası yoktur.


Peygamberin “Bu, Kur’an’dandır!” diye bildirdikleri gerçek olarak karşısına çıkmış, can boğaza dayanmıştır:

94.De ki: “Allah yanında ‘son yurt’ başkalarının değil de yalnızca sizin için ise, eğer doğrulardan iseniz haydi hemen ölümü temenni ediniz.”
95.Hâlbuki elleriyle işledikleri yüzünden ölümü sonsuz olarak temenni etmezler. Allah ise kendi benliklerine haksızlık eden o kimseleri çok iyi bilendir.
96.Ve sen, kesinlikle onları, insanların yaşamaya en hırslısı, Allah’ın ortağı olduğunu kabul etmiş olan kimselerden de daha hırslı bulacaksın. Onların her biri bin sene ömürlendirilmeyi arzular; oysa ömürlenmek/ çok uzun yaşamak kendisini azaptan uzaklaştırıcı değildir. Allah, onların yapmakta oldukları şeyleri çok iyi görücüdür. (Bakara/ 94-96)


30.O gün her kişi, hayırdan işlediği şeyleri, kötülükten işlediği şeyleri hazırlanmış bulur. Kendisi ile yaptığı kötülükler arasında şüphesiz çok uzak bir mesafe bulunmasını ister. Allah, sizi Kendisinden sakındırıyor. Şüphesiz Allah, kullarına çok şefkatlidir. (Âl-i Imran/ 30)


42.İnkâr eden ve Elçi’ye isyan eden kimseler, o gün toprağa karışıp gitmeyi isterler. Allah’tan hiçbir sözü gizleyemezler de. (Nisa/ 42)



İşte Kur'an



Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim