• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

Yaratılışta Bitki Evresi




Yaratılışta Bitki Evresi
Yaşamın, tek bir hücre ile evrile evrile günümüze kadar geldiğini bilimsel verilerden ve Kur’an’dan öğreniyoruz. Alemlerin Rabbi olan Allah, Kur’an’da canlılığın tek bir hücre (nefsin vahidetin: tek bir nefis) ile başladığını, her canlının da sudan yaratıldığını bildiriyor.



Ayetler

Enbiya 30. Ve şu kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kimseler, gökler ve yer bitişik bir hâlde idi de Bizim o ikisini ayırdığımızı ve hayatı olan her şeyi sudan oluşturduğumuzu görmediler mi? Buna rağmen hâlâ inanmıyorlar mı?

Nur 45. Ve Allah, her canlıyı sudan oluşturdu. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimileri iki ayak üzerinde yürümekte, kimi de dört ayak üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini oluşturur. Hiç şüphesiz Allah, her şeye en iyi güç yetirendir.

Nisa 1. Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten oluşturan, ondan eşini oluşturan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizin koruması altına girin. Ve kendisiyle birbirinizle dilekleştiğiniz Allah'ın ve akrabalığın koruması altına girin. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir.

Zümer 6. O, sizi tek bir nefisten oluşturdu, sonra ondan eşini yaptı ve sizin için hayvanlardan sekiz eş indirdi. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, oluşturuluştan sonra bir oluşturuluşla oluşturuyor. İşte bu, sahiplik, yönetim yalnız Kendisinin olan Rabbiniz Allah'tır. O'ndan başka ilâh diye bir şey yoktur. Öyleyse, nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?



Cenabı Hakk, Kur’an’da yaratılış ve yaratılış evreleri ile ilgili pek çok detay vermektedir. Yaratılış evreleri konusunda Nuh Suresi 17. ayeti de dikkat çekicidir.

Nuh 17. Ve Allah, sizi yeryüzünden bir bitki olarak bitirdi.


Bu ayet çoğu meallerde genellikle, “Allah, sizi yerden bir bitki gibi bitirdi” şeklinde çevrilir. Müfessirler “bitki gibi bitirdi” ifadesi ile ayetin anlamını topraktan yaratma eylemine yormuşlardır. Topraktan yaratma ile ilgili zaten Kur’an’da bir çok ayet vardır. Halbuki Nuh 17. ayeti bize, yaratılış aşamalarından birisinin de “bitki evresi” olduğunu bildirmektedir.



Konunun daha iyi anlaşılması için, Nuh Suresi 17. ayetinin içinde bulunduğu pasajdaki 14-20. ayetlerin birlikte incelenmesi gerekir:

14.“Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır/aşama aşama oluşturmuştur. 15,16.Allah’ın yedi göğü tabakalar hâlinde nasıl oluşturduğunu ve ay’ı onların içinde bir ışık yaptığını, güneşi de bir lamba yaptığını görmediniz mi? 17.Ve Allah, sizi yeryüzünden bir bitki olarak bitirdi. 18.Sonra sizi oraya geri çevirecek ve sizi bir çıkışla çıkaracaktır. 19,20.Ve Allah sizin için yeryüzünü, yeryüzünden geniş geniş yollarda gidesiniz diye bir yaygı kılmıştır.” (Nuh Suresi 14-20)


13. ayetten 24. ayete kadar olan paragrafta nakledildiğine göre, Nuh peygamber, kavmine “Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır/aşama aşama yaratmıştır. Allah’ın yedi göğü tabakalar halinde nasıl yarattığını ve Ay’ı onların içinde bir ışık kıldığını, güneşi de bir lamba kıldığını görmediniz mi?  Ve Allah, sizi yeryüzünden bir bitki olarak bitirdi. Sonra sizi oraya geri çevirecek ve sizi bir çıkışla çıkaracaktır. Ve Allah sizin için yeryüzünü, kendisinden [yeryüzünden] geniş geniş yollarda gidesiniz diye bir yaygı kılmıştır” diye öğütte bulunmuştur. Bu öğüdüyle kavmine gerçek ilahın, gerçek rabbin kim olduğunu anlatmak istemiştir. Dikkatlerin Rabbimizin varlık ve kudretine çekildiği bu ifadeler ayetlerde kimi zaman Rabbimizin doğrudan kullarına hitabı olarak, kimi zaman da insanlara elçilerin ağzıyla yöneltilen sözler olarak Kur’an’da birçok kez yer almıştır.

Pasajda insanın “aşama aşama” yaratılması, bir bitki olarak bitirilmesi, göklerin, gökteki sistemlerin ve yeryüzünün yaratılması, yeryüzünün insanlara elverişli hale getirilmesi gibi konular üzerinde durulmaktadır.


İnsanın yaratılış süreciyle ilgili özet olarak şu bilgileri hatırlatmakta yarar görüyoruz:
Dişinin yumurta erkek sperması tarafından döllendikten sonra rahmin çeperine yapışır. Bu döllenmiş yumurtacık son derece oburdur. Çevresindeki çeperi aşındırarak orada emmesine ve gelişmesine elverişli bir kan gölü oluşturur. Cenini annesine bağlayan ve doğuma kadar beslenme kanalı görevi yapan göbek bağının boyu, gerçekleştirdiği amacın gereklerine uygun miktarda yaratılmıştır. Yani, bu bağ, taşıdığı besinin ne yolda ekşimesine yol açacak kadar uzundur, ne de bu besinin hızla akarak cenini rahatsız etmesine sebep olabilecek kadar kısadır.

Gebeliğin sonunda ve doğumun başlangıç aşamasında ana memesi sarıya çalan beyazlıkta bir sıvı salgılar. Yüce Allah’ın şaşırtıcı sanatının bir eseri olarak bu sıvı yeni doğan yavruyu hastalıklara karşı koruyan erimiş kimyasal maddelerden oluşmuştur. Doğumun ikinci gününde memede süt oluşmaya başlar. Yine yüce Allah’ın eşsiz plânı uyarınca ana memesinden akan sütün miktarı günden güne çoğalarak bir yılın sonunda iki buçuk litreye ulaşır. Oysa doğumun ilk günlerinde bu sütün miktarı birkaç yüz gramı geçmez. Ana sütündeki mucize sadece süt miktarının çocuğun büyümesine paralel biçimde artması ile sınırlı kalmaz. Ayrıca sütün bileşimine giren maddelerin cinsi ve oranı da zamanla değişir. Ana sütü, doğumu izleyen ilk günlerde çok az oranda nişasta ve şeker içeren su ağırlıklı bir sıvı iken zamanla koyulaşır; içindeki nişasta, şeker ve yağ oranı artar. Bu gelişme çocuğun dokularının ve sistemlerinin sürekli gelişimine ayak uyduracak tempoda günden güne gerçekleşir.

Eğer insan organizmasını oluşturan çeşitli sistemleri, bu sistemlerin görevlerini, çalışma tarzlarını, organizmanın yaşamasına ve sağlıklı olmasına ilişkin fonksiyonlarını incelersek, nasıl dikkatle plânlandıklarını ve ne kadar ölçülü bir tasarlamaya dayandıklarını hayretle görür, Yüce Allah’ın her canlı organizmayı, her organı, hatta her hücreyi yönettiğini, gözetimi ve denetimi altında bulundurduğunu açıkça tasdik ederiz.A


İnsanın yaratılış aşaması olan bitki evresi olduğunu açıklayan Nuh Suresi 17. ayetini destekleyen bir başka ayette, Al-i İmran Suresi 37. ayetidir.


Al-i İmran 37. ayetin de Meryem validenin bitki olarak yaratıldığına dikkat çekilir. (Meallerde genellikle “bitki gibi yetiştirdi” ifadesi ile çevrilir. Bu hatalı çeviridir.) Ayet, Meryem validenin cinsiyetinin, aynen bitkilerdeki gibi erselik yapıda olduğuna yani çift cinsiyetli olmasına atıf yapar. (Bu konuda geniş bilgi için; Kur’an’da Meryem ile Hermafrodizm ve Hermafrodit Gebelikler başlıklı yazılar incelenmelidir.)


37.Bunun üzerine Rabbi Meryem’i güzel bir kabul ile kabul etti. Ve onu güzel bir bitki olarak bitirdi. Ve ona Zekeriya’yı kefil kıldı. Zekeriya ne zaman onun üzerine/özel odaya girse, onun yanında bir rızık bulurdu. Zekeriya, “Ey Meryem! Bu sana nereden?” dedi. Meryem de: “O, Allah katındandır” dedi. Şüphesiz Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır.(Al-i İmran 37)


Kur’an’daki tüm bu yaratılış ve yaratılış evreleri ile ilgili açıklamalardan sonra bilimsel verilere de göz atmakta yarar vardır:

Yaşam 4,28 milyar yıl önce, siyonobakteriler1 olarak adlandırılan tek bir hücre ile başladıktan sonra sahneye Yeşil Algler2 çıkmıştır. (Yeşil Alg; ilk bitkilerden günümüz bitkilerine geçiş şubesi olarak görülmektedir.)

Bitkisel gibi gözüken yaşam formlarının ilk ortaya çıktıkları dönemin günümüzden 3-2,7 milyar yıl kadar öncesine gitmektedir. Siyanobakterilerin evrimi sayesinde, fotosentez gerçekleştirilmiş ve canlılık ortaya çıkmıştır.

Siyanobakteriler, dolaylı bir yoldan günümüzde bitkilerin temel yapıtaşını oluşturmaktadır.3 Bitkilerin evrimi açısından önemli olan ise Yeşil Algler'dir. Yeşil Alglerin boy gösterdiği bu dönem; hayvanlar ile bitkilerin ortak atalarının görüldüğü zamanlardır ve günümüzden 550 milyon yıl kadar öncesine işaret ederler. Sonrasında ise yaklaşık 70 milyon yıllık bir evrim, hayvanlar ile bitkileri birbirinden tamamen ayrı yollara sürüklemiştir.B


Görüldüğü gibi, Kur’an ayetlerinin yaratılış aşamaları ile ilgili verdiği bilgiler hep bilim tarafından doğrulanmıştır, doğrulanmaktadır. Yaşamın; cansızlıktan/maddeden/aminoasitlerden/RNA’dan başladığıC (Secde 7; Al-i İmran 59; Saffat 11; Rum 19), her canlının sudan yaratıldığı(Enbiya 30; Nur 45), yaşamın tek hücreli siyanobakteriler ile başladığı (Nisa 1; Zümer 6), yaratılış aşamasında bakterilerden sonra bitki evresinin geldiği (Nuh 17; Al-i İmran 37) bilgisi detaylı olarak ve doğru sıralama ile Kur’an’da yer almıştır. Henüz ortada mikroskop, laboratuvar, bilim, teknik yokken, ilk yaratılış bu ayetlerle 1400 yıl önce insanlara bildirilmiştir. Bu gerçekler ancak bir kaç yüzyıl önce keşfedilmeye başlanmıştır.


Ayetler:


  • Yaşam; cansızlıktan / maddeden / aminoasitlerden / RNA’dan başladı:

7.Ki O, oluşturduğu her şeyi en güzel yapan ve insanı oluşturmaya bir çamurdan başlayandır.8.Sonra onun soyunu bir özden, basbayağı bir sudan yapmıştır. 9.Sonra onu düzeltip bir biçime soktu ve onu bilgilendirdi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Sahip olduğunuz nimetlerin karşılığını ne de az ödüyorsunuz? (Secde 7)

59.Şüphesiz Allah katında Îsâ’nın durumu, Âdem’in/her insanın durumu gibidir; O, onu topraktan oluşturdu, sonra ona “Ol!” dedi, o da hemen oldu. (Al-i İmran 59)

11.Şimdi onlara sor: “Oluşturuluşça kendileri mi daha çetin, yoksa Bizim oluşturduğumuz kimseler mi?” Şüphesiz Biz onları cıvık-yapışkan bir çamurdan oluşturduk. (Saffat 11)

19.O, ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarır ve yeryüzüne ölümünden sonra hayat verir. Sizler de işte öyle çıkarılacaksınız. (Rum 19)


  • Her canlın sudan yaratıldı:

30.Ve şu kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kimseler, gökler ve yer bitişik bir hâlde idi de Bizim o ikisini ayırdığımızı ve hayatı olan her şeyi sudan oluşturduğumuzu görmediler mi? Buna rağmen hâlâ inanmıyorlar mı? (Enbiya 30)

45.Ve Allah, her canlıyı sudan oluşturdu. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimileri iki ayak üzerinde yürümekte, kimi de dört ayak üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini oluşturur. Hiç şüphesiz Allah, her şeye en iyi güç yetirendir. (Nur 45)


  • Yaşam tek hücreli siyanobakteriler ile başladı:

1.Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten oluşturan, ondan eşini oluşturan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizin koruması altına girin. Ve kendisiyle birbirinizle dilekleştiğiniz Allah'ın ve akrabalığın koruması altına girin. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir. (Nisa 1)

6.O, sizi tek bir nefisten oluşturdu, sonra ondan eşini yaptı ve sizin için hayvanlardan sekiz eş indirdi. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, oluşturluştan sonra bir oluşturuluşla oluşturuyor. İşte bu, sahiplik, yönetim yalnız Kendisinin olan Rabbiniz Allah'tır. O'ndan başka ilâh diye bir şey yoktur. Öyleyse, nasıl oluyor da çevriliyorsunuz? (Zümer 6)


  • Yaratılış aşamasında bakterilerden sonra bitki evresi geldi:

“14.Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır/ aşama aşama oluşturmuştur. 15,16.Allah’ın yedi göğü tabakalar hâlinde nasıl oluşturduğunu ve ay’ı onların içinde bir ışık yaptığını, güneşi de bir lamba yaptığını görmediniz mi? 17.Ve Allah, sizi yeryüzünden bir bitki olarak bitirdi. (Nuh 14-17)

37.Bunun üzerine Rabbi Meryem’i güzel bir kabul ile kabul etti. Ve onu güzel bir bitki olarak bitirdi ve ona; Meryem’e, İsa’yı gayri meşru şekilde doğurmayıp Allah’ın iradesi çerçevesinde babasız doğuruşuna Zekeriyyâ’yı kefil kıldı. Zekeriyyâ ne zaman onun üzerine/özel odaya girse, onun yanında bir rızık bulurdu. Zekeriyyâ, “Ey Meryem! Bu sana nereden?” dedi. Meryem de: “O, Allah katındandır” dedi. Şüphesiz Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır. (Al-i İmran 37)



Evreni yaratan alemlerin Rabbi olan Allah, aynı zamanda evreni çevreleyen yasaların sahibidir de. Bu nedenle bilim ve vahiy aynı kaynaktan gelmektedir. Bunun için Kuran mucizedir, bu yüzden vahiy, insan sözü olamaz. Kur’an, Allah’ın bize verdiği en büyük ikramıdır. Bilim de, evreni anlayabilmemiz için en büyük yoldur. Bu nedenle bilim, bizim vazgeçilmezimiz olmalıdır.


Kur’an’ı, indirdiği andan itibaren insanları aydınlatan, bizleri gerçeklere ulaştıran Cenabı Hakk’a sonsuz şükürler olsun...






Derleyen
Hakan KAYILI
07.03.2019













Dipnotlar
1Siyanobakteriler (Cyanobacteria) enerjilerini fotosentez yolu ile elde eden bir bakteri dalıdır. İsmi bakterinin renginden gelir. (Yunanca: κυανός (kyanós); mavi demektir.) Denizdeki nitrojen çevriminin önemli bir bileşeni ve okyanusun pek çok yerinde özbeslenendir (ing: autotroph / Türkçede ototrof) ve ayrıca karada da bulunmaktadır.
2,8 milyar yıl öncesine ait fosilleşmiş oksijen üreten siyanobakterilerin stromatolitleri bulunmuştur. Siyanobakterinin karbondioksit ile fotosentez gerçekleştirmesi yeteneğinin Dünya üzerindeki yaşam formlarının çarpıcı bir şekilde değişmesine ve adeta yaşam çeşitliliğinin patlamasına neden olacak şekilde erken dönem dünya atmosferinin oksijenle dolmasına yol açtığı düşünülmektedir. Bitkilerdeki kloroplastlar ve ökaryotik algler siyanobakteri tarafından harekete geçirilir.

2Yeşil Algler, bildiğimiz modern bitkilerin ataları olarak karşımıza çıkan ve günümüzde halen bolca bulunan bir canlı grubudur. Embriyofitler dediğimiz modern/yüksek bitkiler, yeşil alglerden evrimleşmiştir ve bugün embriyofitler ile yeşil alglere hep birlikte bitkiler diyoruz. Yeşil alglerin günümüzde 7000'den fazla türü bilinmektedir. Bu atasal canlı grubu, o kadar uzun süredir evrim geçirmektedir ki, birçok dala ayrılmış ve sayısız özellik kazanmıştır. Günümüz bitkilerinin evrimleşebilmiş olması da bunun güzel bir örneğidir.

3Siyanobakteriler, dolaylı bir yoldan günümüzde bitkilerin temel yapıtaşını oluşturmaktadır. Kloroplastlar. Endosimbiyotik Kuram'dan hatırlayabileceğiniz üzere ökaryotik canlıların (ki bildiğiniz gibi Bitkiler de ökaryotiktir) evriminin, prokaryotların kendi içerisindeki yaşam mücadelesi sırasında, büyük bir prokaryotun, küçük bir prokaryotu endositoz ile içerisine alıp, sindirememesi sonucunda simbiyotik (karşılıklı) bir ilişkiye başlamasıyla gerçekleştiğini bilmekteyiz. Kloroplast dediğimiz organellerin kökenlerinin ise siyanobakterilere dayandığı, bugün neredeyse tartışmasız olarak kabul edilmiş bir gerçektir. Çünkü gerek genetik açıdan, gerek zar yapısı açısından, gerekse de biyokimyasal özellikler açısından kloroplastlar, adeta bazı özelliklerini yitirmiş siyanobakteriler gibidirler; tek farkları bağımsız olarak değil, bitki (ya da herhangi bir diğer kloroplastlı canlı) hücresi içerisinde hapis olmalarıdır. Tüm bu endosimbiyotik olayların 2,5 milyar yıl kadar önce temellerinin atılıp, 1 milyar yıl öncesine kadar bu yeni kurulan evrimsel ilişkinin geliştiğine dair elimizde gerek moleküler, gerekse de fosil veriler bulunmaktadır.






Kaynaklar

AHakkı Yılmaz, İşte Kur’an

B07.03.2019 tarihli erişim:

https://evrimagaci.org/evrimsel-surec-14-algler-bitkiler-ve-evrimsel-tarihleri-500-milyon-yil-once-gunumuz-305

07.03.2019 tarihli erişim:

https://evrimteorisionline.com/2012/03/15/dunyanin-evrimi-canli-yasam-nasil-olustu/


C07.03.2019 tarihli erişim:
https://evrimagaci.org/peptitrna-dunyasi-yasamin-kokenini-ve-canliligin-cansizliktan-evrimini-anlamaya-adim-adim-3746


Wikizero, Siyanobakteriler, 07.03.2019 tarihli erişim:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Siyanobakteri








Grypania fosili









Algler








Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim