• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

Sebebiyet Mecaz-ı Mürseli, Saffat 142






SEBEBİYET MECAZ-I MÜRSELİ


SAFFAT SURESİ



142.Sonra o'nu “açgözlülük-bunalım” yutmuştu. O ise pişman olmuştu.

...

Bu temel açıklamadan anlaşıldığına göre, “hut” sözcüğü aslında doyma hissi olmadığı ve doyduğunu bilmediği için balıklara yakıştırılmış bir sıfattır, balık demek değildir. Nitekim herkesin bildiği gibi, sularda yaşayan balığın esas adı “semek”tir.


Balıklarda doyma hissinin olmaması, yemelerine ara verme sebebinin doymaları değil de tıkanmaları olması bugün artık bilimsel bir bilgidir. Balıkların bu özelliklerini bilmeyen amatör akvaryumcuların, günlük ihtiyacın üzerinde yemleme yaptıkları takdirde çatlayarak ölen balıklarla karşılaştıkları, günlük hayata yansımış bir gerçektir. Balık oburluğunun balık cinsleri itibariyle gösterdiği özellikler ise Su Ürünleri Fakültelerinin araştırma raporlarına da girmiş durumdadır.


Buna göre, “hut” ve “havt” sözcüklerinin anlamlarını “hırs, doyumsuzluk” olarak ifade etmek mümkündür.


“Hut” sözcüğünün Kur’an’da yer aldığı pasajlardaki anlatım dikkate alındığında, sözcüğün daima “sebebiyet mecaz-ı mürseli” şeklinde kullanıldığı görülmektedir. Yani, sebep olan “hırs ve doyumsuzluk” zikredilmekte fakat hırsın insanda sebep olduğu “bunalım ve karamsarlık” kastedilmektedir.


Kur’an’ın anlatım özellikleri ve ayet çeşitleri dikkate alındığında, bazı sözcüklerin mecaz anlamlarda kullanıldığı, dolayısıyla da Yunus peygamber ile ilgili ifadelerin müteşabih olduğu anlaşılmaktadır:


1- Kalem/48’deki “makzum” sözcüğü aslında “boğazın tıkanması, sıkıntıdan nefes alamamak” demektir. Sözcüğün bu anlamı Türkçeye “nefes nefese”, “soluk soluğa”, “havasızlıktan boğulacak hâlde” deyimleriyle çevrilebilir. Ancak bu nefes darlığı, içinde bulunulan dertten, sıkıntıdan, ıstıraptan da kaynaklanabilir. Nitekim Yunus peygamberle ilgili diğer ayetler göz önüne alındığında, bu nefes darlığının sözcüğün hakikat anlamına uygun olarak havasızlıktan değil, sıkıntıdan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.


2- Enbiya/87’de Yunus peygamberin “karanlıklar içinde” olduğu bildirilmiştir. Buradaki karanlık da yine sözcüğün hakikat anlamına uygun olan “ışıksızlık” değil, zihinsel bunalımdır. Bunu anlamak için Bakara/257’ye bakmak gerekir:

257.Allah, inananların yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınıdır; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddeden kimselere gelince; onların yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınları tâğûttur ki kendilerini aydınlıktan karanlıklara çıkarır. Bunlar, cehennem ashâbıdır. Onlar, orada sürekli kalıcıdırlar. (Bakara/257)

Görüldüğü gibi, ne Yüce Allah karanlıkta kalanları kurtarmak için onlara ışık tutacağını söylemekte, ne de Tağut, saptırdıklarını ışıklarını söndürmek suretiyle karanlığa sürüklemektedir. Dolayısıyla nur “manevî aydınlık, mutluluk”; karanlık da “zihinsel karanlık, bunalım” anlamına gelmektedir.


3- Enbiya/88’de Rabbimiz Yunus peygamberi “ğamm”dan kurtardığını bildirmektedir. “Ğamm” sözcüğü ve türevleri hakikat manasında “bulut” demektir. Fakat sözcük mecazen “keder, üzüntü, sıkıntı, bunalım, karanlık” anlamlarında da kullanılır. Nitekim Türkçeye de bu anlamıyla geçmiştir. Dolayısıyla “ğamm” sözcüğü bu ayette Yunus peygamberin buluttan kurtarıldığını değil, üzüntüden, sıkıntıdan kurtarıldığını ifade etmektedir.


4- Saffat/142’deki “onu hut yutmuştu” ifadesi, Yunus peygamberle ilgili diğer ayetler göz önüne alındığında, Yunus peygamberin üzüntüye boğulduğu, sıkıntıya düştüğü, bunalıma girdiği anlamına gelmektedir. Yunus peygamberin dopdolu [yükünü tamı tamına almış] bir gemiye doğru kaçtığı [gittiği] hatırlanacak olursa, dopdolu olması sebebiyle gemiye binememesi onu üzmüş, bunalıma düşürmüş olmalıdır.

Gerek “حوت hut” sözcüğünün esas anlamı, gerekse Yunus peygamber ile ilgili ifadelerin müteşabih olması, Yunus peygamber ile ilgili ayetlerdeki “hut” sözcüğünün “balık” anlamında kullanılmadığını göstermektedir. Buradan hareketle denilebilir ki, Kehf/61 ve 63’te geçen Musa peygamberin “hut”u da Yunus peygamberin “hut”u gibi balık değil, düşmüş olduğu bunalımdır, karamsarlıktır.



İşte Kur'an






Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim