• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

62Şura Suresi 52-53





Hatalı Çevrilen Ayetler



Şura Suresi 52-53





Hatalı Çeviri:
52. İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin.
53. (O yol) göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın yoludur. Dikkat edin, bütün işler sonunda Allah'a döner.



Doğru Çeviri:
52,53.İşte böylece Biz, sana da Kendi emrimizden/Kendi işimizden olan ruhu/ Kur’ân’ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat Biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nûr/ışık yaptık. Hiç kuşkusuz sen de dosdoğru bir yola; göklerde ve yerde bulunanlar Kendisi için olan Allah’ın yoluna kılavuzluk etmektesin. Gözünüzü açın, bütün işler yalnız Allah’a döner.



Ayette yer alan “kendi emrimizden/ kendi işimizden olan ruhu vahyettik” ifadesi, vahiy gönderme işinin Rabbimize has bir iş olduğu, bunun kimse tarafından yapılmadığı ve yapılamayacağı, vahiy göndermede hiçbir varlığın aracı kullanılmadığı şeklinde açıklanabilir. Bu vurgu, vahyin [ruhun] konu edildiği tüm ayetlerde vardır.


Ayette dikkat çeken bir diğer nokta da vahyin “ruh” olarak nitelenmiş olmasıdır. “Ruh” sözcüğü Kur’an’da “İlâhî esinti, vahy/bilgi” anlamında kullanılmıştır. Vahyin bilgisizlikten dolayı ölü sayılan kalbe hayat verdiği, canın bedendeki işlevi ne ise vahyin de insanlık için aynı işlevi gördüğü, bu işlevi dolayısıyla bireyi ve toplumu kokuşmaktan koruduğu düşünülürse, “ruh” sözcüğünün sözlük, ansiklopedik ve dinî terim anlamlarıyla Kur’an’daki anlamı arasında bir paralellik var gibi gözükebilir. Ancak sözcüğün kullanıldığı ayetler incelendiğinde, bu paralelliğin “ruh”un ne olduğu konusunda değil, sadece insan üzerindeki etkileri konusunda olduğu anlaşılır.


Kur’an’da bahsedilen “ruh” [ilâhî esinti, vahiy] sadece bilerek ve isteyerek bu ruha sahip olan ve onu hayatına geçiren kişilere ve toplumlara anlamlı bir canlılık veren, onları kokuşmaktan koruyan bir şeydir.


Fakat asla ölümün dışındaki canlılığı temsil eden ve her türlü rezilliği de kapsayan sihirli bir nefes değildir:
85.Ve sana vahiyden soruyorlar. De ki: “Vahy, Rabbimin işindendir. Size ise az bilgiden başka bir şey verilmemiştir.” (İsra/85)
                                                                                                 
15.O, dereceleri yükseltendir, en büyük tahtın/en yüksek mevkiin sahibidir: O, buluşma günü hakkında uyarmak için Kendi emrinden/ Kendi işinden olan vahyi kullarından dilediğine bırakır. (Mümin/15)
                                                                                         
     

“Ruh” konusu daha evvel Kadr suresinin tahlilinde “Ruh”, “Ruh Sözcüğünün Kur’an’daki Kullanımı”, “Ruh/Vahiy Niçin ve Kime İndirilir?” ve “Ruhun Üfürülmesi” başlıkları altında genişçe ele alındığından, detayın oradan okunmasını öneriyoruz.


Ayette “Fakat Biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur/ışık yaptık” buyrularak Kur’an’ın ışık ve kılavuz olma niteliğine de değinilmiştir. “Kullarımızdan dilediğimizi …” ifadesi, Kur’an’dan herkesin yararlanamadığı mesajını vermektedir.


2-4.İşte bu kitap; kendisinde hiç kuşku yoktur, ıssız yerlerde iman eden, salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarını oluşturan-ayakta tutan], kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden Allah yolunda harcama yapan, sana indirilene ve senden önce indirilene iman eden Allah’ın koruması altına girmiş kişiler –ki bunlar, âhirete de kesinlikle inanırlar– için bir kılavuzdur.(Bakara/2-4)
                                                                                                      
156,157.Allah diyor ki: “Benim azabım var; onu dilediğime dokundururum, rahmetim de var; o ise her şeyi kuşatmıştır. Onu da özellikle Allah’ın koruması altına girenlere, zekâtını; vergisini verenlere ve âyetlerimize inananlara; kendilerine iyiyi emreden ve onları kötülüklerden alıkoyan, temiz ve hoş şeyleri kendilerine serbestleştiren, kirli, pis ve kötü şeyleri de üzerlerine yasaklayan, sırtlarından ağır yükleri, üzerlerindeki bağları ve zincirleri indiren, yanlarındaki Tevrât ve İncîl’de yazılmış bulacakları Anakentli/ Mekkeli Peygamber, o Elçi’ye uyan kimselere yazacağım. O hâlde, O’na iman eden, O’na kuvvetle saygı gösteren, O’na yardımcı olan ve O’nun ile birlikte indirilen nûru izleyen kimseler var ya, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”  (A’raf/156,157)
                                                                                                    
174.Ey insanlar! Kesinlikle Rabbinizden size apaçık bir kanıt geldi. Ve Biz size apaçık/açıklayan bir ışık indirdik. (Nisa/174)
                                                                                                       
15,16.Ey Kitap Ehli! Kesinlikle, Kitap’tan gizlemiş olduğunuz şeylerin çoğunu açığa koyan, çoğundan da vazgeçen Bizim Elçimiz size geldi. Kesinlikle size, Allah’tan bir ışık ve apaçık bir Kitap geldi. Allah, o Kitabla kendi rızasına uyanları selâmet yollarına kılavuzlar. Onları Kendi bilgisi ile karanlıklardan aydınlığa çıkarır ve onları dosdoğru yola kılavuzlar. (Maide/15)
                                                                                                      
8.Öyleyse, Allah’a, Elçisi’ne ve Bizim indirdiğimiz ışığa/Kur’ân’a inanın. Ve Allah, yaptıklarınıza haberdardır. (Tegabün/8)
                                                                                                      
1-3.Elif/1, Lâm/30, Râ/200. Bu Bizim, insanları Rablerinin izni/ bilgisi ile karanlıklardan aydınlığa; en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olanın, övülen, övgüye lâyık bulunanın; göklerde olan şeyler, yeryüzünde olan şeyler Kendisinin olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Ve dünya hayatını âhirete tercih eden, Allah’ın yolundan çeviren ve onun eğriliğini isteyen kâfirlerin; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenşu kimselerin, şiddetli bir azaptan dolayı vay haline! İşte bunlar, çok uzak bir sapıklık içindedirler.  (İbrahim/1-3)*




*İşte Kuran, Şura Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim