• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

87Bakara Suresi 72-73







Hatalı Çevrilen Ayetler




Bakara Suresi 72-73





Hatalı Çeviri:
72. Hani siz bir adam öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktır.
73. «Haydi, şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun» dedik. Böylece Allah ölüleri diriltir ve düşünesiniz diye size âyetlerini (Peygamberine verdiği mucizelerini) gösterir.




Doğru Çeviri:
72.Ve hani siz bir kişiyi öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmıştınız. Hâlbuki Allah, saklamış olduğunuzu çıkarandır.
73.Sonra Biz, “Öldürülen kişiden gelecek sıkıntı sebebiyle Mûsâ’yı yola çıkarın” dedik. Allah, ölüleri işte böyle diriltir, bitmiş tükenmişlere yol gösterir ve akıllı davranasınız diye size âlametlerini/göstergelerini gösterir.





Bu âyetlerde de İsrâîloğulları’nın geçmişlerinden başka bir kesit; atalarının işlemiş olduğu bir cürüm ve Allah’ın onlara verdiği emirler nakledilmekte; ayrıca Mûsâ’nın işlediği cinâyet nedeniyle başına gelebilecek sıkıntılardan kurtulması için o’nun Mısır’dan başka bir yere gönderilişi konu edilmektedir. Aynı konu Kasas  (25-21, 33-35)  ve Ta Ha (40) suresinde yer almıştı.



Burada Mûsâ’nın elçiliğe hazırlanışı ve o’nun vahye muhatap olması nedeniyle sosyal ölülerin diriltilmesi söz konusudur. Âyetteki, Allah ölüleri işte böyle diriltir ve akıllı davranasınız diye size âyetlerini gösterir ifadesi de, buna işaret eder, cesedin canlanmasına değil.



Nitekim Rasûlullah ve o’nun tebliğ ettiği vahiylerle ilgili de şöyle buyurulmuştur:
24.Ey iman etmiş kimseler! Elçi sizi, size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, Allah’a ve Elçi’ye karşılık verin. Ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Ve siz, kesinkes O’nun huzurunda toplanacaksınız.(Enfâl/24)



                                                                                 
Bu paragraf, “sığır kesme” pasajının devamı olarak algılanmış, makul ve makbul olmayan iddialar öne sürülmüştür. Bunlardan biri de, birçok konuda takdir ettiğimiz Mevdûdî tarafından zikredilmiştir:
Kur’ân, öldürülen adamın bir müddet için hayata döndüğünü ve katilin adını söylediğini bildirmektedir. Bununla birlikte katilin bulunması için uygulanan metodla, yani “kurban edilen ineğin” bir parçası ile öldürülen adama vurulması hususunda bir belirsizlik vardır. Tesniye 21:1-9′da bahsedilen buna benzer bir metodla eski âlimler tarafından yapılan tefsiri, yani öldürülen adama kurban edilen ineğin bir parçası ile vurulduğu ve onun hayata döndüğü görüşünü destekler niteliktedir. Bu şekilde Allah’ın bir âyeti gösterilmiş olmakta, aynı zamanda onların taptığı nesnenin ne kadar güçsüz olduğu ve öldürülmesinin hiçbir zarar vermediği gözler önüne serilmektedir. Diğer taraftan onun öldürülmesinin yararlı bazı yönleri de vardır.[10]

Rivâyete göre İsrâîloğulları arasında zengin, yaşlı bir kişi vardı. Adamın tek oğlu bulunuyordu. Amcasının çocukları mirasına konmak için adamın oğlunu öldürmüşlerdi. Sonra da gelip kanını ve diyetini taleb ediyorlardı. Bu hususta Cenâb-ı Allah, bir sığır kesmelerini emretti. Kesilen sığırın bir parçasının ölünün vücûduna vurulması hâlinde, ölünün dirileceğini ve kendisini kimin öldürdüğünü söyleyeceğini bildirdi. Yahûdiler sığırı kestiler ve ölüye ondan bir parçayla vurdular. Allah ölüyü diriltti ve ölü kendisini kimin öldürdüğünü haber verdi. İşte Cenâb-ı Allah Yahûdilere bu vakayı hatırlatmaktadır. Hani Mûsâ peygamber sizin atalarınıza demişti ki: “Allah herhangi bir sığır kesmenizi emrediyor.” Onlar Allah’ın emrini yerine getirmemişler ve beklemişlerdi. Hattâ, “Ey Mûsâ! Bizimle alay mı ediyorsun?” diye o’na çıkışmışlardı. Mûsâ peygamber de, “Ben ciddî konularda alay edecek birisi değilim, dediklerinizden Allah’a sığınırım” diye karşılık vermişti. Hz. Mûsâ’nın dediklerinin ciddî olduğunu anlayan Yahûdiler, kesilecek sığırın nasıl olması gerektiğini Rabbinden öğrenmesini Hz. Mûsâ’dan istemişlerdi. Hz. Mûsâ da onun yaşlı veya çok genç olmayan, ikisi arasında dinç bir sığır olduğunu bildirmiş ve emrolunduklan şekilde kesmelerini söylemişti. Ama Yahûdiler yine karşı çıkıp renginin nasıl olacağını sorunca, Hz. Mûsâ renginin fazlaca sarı olup, görenler tarafından hoş karşılanan, sevilen bir sığır olması gerektiğini bildirmişti. Yahûdiler bununla da yetinmemişler, sığırın niteliklerinin daha çok açıklanmasını istemişlerdi. Davranışlarının aşırılığını hissederek, sığırın kendileri tarafından farkedilir gibi olduğunu belirtmişler ve mazeret göstermeye çalışmışlardı. Yüce Allah, istenilen sığırın daha önce toprak sürmemiş ve su çekmemiş bir hayvan olmasını ve her türlü eksikliklerden salim bulunması gerektiğini bildirmişti. Bunun üzerine Yahûdiler Hz. Mûsâ’ya, “Şimdi dediğini anladık” diyerek istenen sığırı araştırmaya başlamışlar ve annesinin emrini dinleyen bir yetim çocuğun sığırı olduğunu görmüşlerdi. Rivâyete göre sığırın, derisini altınla doldurmak şartıyla onu satın almışlardı. Burada Yüce Allah hitabını Peygamber devrindeki Yahûdilere çevirerek, atalarının davranışlarını, onlara hatırlatmakta ve kötü hâllerini gözleri önüne sermektedir.[11]




Hâlbuki, bu paragraf da daha öncekiler gibi İsrâîloğulları’nın hayatından kesit sunan bağımsız bir paragraftır. Bu yanılgının sebebi, âyetteki بعض [ba‘z] ve ضرب [darb] sözcüklerinin yanlış anlaşılması olduğundan bu sözcükler üzerinde duracağız.


Âyette geçen  بعض [ba‘z] sözcüğü, “kısım, parça” anlamında edat olduğu gibi, بَعُضَ [ba‘uza/eza etti, acıttı] fiilinin mastarı da olabilir. Klasik anlayış, sözcüğün “parça” anlamını [edat hâlini] dikkate almıştır.


BA‘Z
بعض [ba‘z] sözcüğü, “parça” anlamında kullanıldığı gibi, بعض [ba‘uza/dişledi, eziyet etti] fiilinin mastarı da olur. Hatta,  بعوضة [ba‘uzat/sivrisinek] sözcüğü de buradan gelir.[12]



DARB
Bu sözcüğün de birçok anlamı vardır. Bu konu hakkında Sâd sûresi’nin tahlilinde Eyyûb kıssası sadedinde açıklamalarda bulunmuştuk ve kelimenin, “yola çıkmak, bir başka yere gitmek” anlamını tercih etmiştik.[13]


Sözcükler bu anlama alındığında mana şöyle olur: Öldürülen kişi sebebiyle Mûsâ’ya eza edilmemesi için o’nu Mısır’dan uzaklaştırın, yola koyultun. Burada emir, Mûsâ’ya Mısır’dan kaçmasını öneren kimseye verilmiş, o da Mûsâ’nın Mısır’dan kaçmasını sağlamıştır. Bu kişi Mü’min sûresi’nde, “Firavun’un yakınlarından olup imanını gizleyen biri” olarak nitelenmiştir. Biz bu kişinin, Firavun’un karısı –ki Kur’ân’da övülmektedir– olduğu kanaatindeyiz.*


*İşte Kuran, Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim