• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

96Ra’d Suresi 8-11









Hatalı Çevrilen Ayetler



Ra’d Suresi 8-11





Hatalı Çeviri:
8. Her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik, neyi ziyade edeceğini Allah bilir. Onun katında her şey ölçü iledir.
9. O, görüleni de görülmeyeni de bilir; çok büyüktür, yücedir.
10. Sizden, sözü gizleyenle onu açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüzün yürüyen (onun ilminde) eşittir.
11. Onun önünde ve arkasında Allah'ın emriyle onu koruyan takipçiler (melekler) vardır. Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah, onlarda bulunanı değiştirmez. Allah bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey yoktur. Onların Allah'tan başka yardımcıları da yoktur.




Doğru Çeviri:
8.Allah, “Her dişinin neyi taşıdığını ve rahimler neyi eksiltir ve neyi artırır” bilir. Ve her şey, O’nun katında bir ölçü iledir.
9.Allah, görülmeyeni, duyulmayanı, sezilmeyeni, geçmişi, geleceği ve açıkta olanı bilendir, pek büyüktür, yüceler yücesidir.
10.Sizden, sözü gizleyen kimse ve onu açığa vuran kimse, gece gizlenenle gündüz açığa çıkan kimse eşittir.
11.Her kişi için, iki elinin arasından ve arkasından –Allah’ın işinden olarak–, onu gözetip koruyan izleyiciler vardır. Gerçekte, bir halk, kendi benliklerinde olanı değiştirmedikçe, Allah hiçbir şeyi değiştirmez. Ve Allah, bir topluluğa kötülük istedi mi, artık onun geri çevrilmesi söz konusu değildir. Onlar için O’nun astlarından bir yardım eden, koruyan, yol gösteren bir yakın da yoktur.




Bu âyet grubunda ilk önce Allah Kendisini ilim sıfatı açısından tanıtmıştır: Allah, “Her dişinin neyi taşıdığını ve rahimler neyi eksiltir ve neyi artırır” bilir. Ve her şey, O’nun katında bir ölçü iledir. (Allah) ğaybı ve açıkta olanı bilendir, pek büyüktür, yüceler yücesidir. Sizden, sözü gizleyen kimse ve onu açığa vuran kimse, gece gizlenenle gündüz açığa çıkan kimse eşittir. Onun [her kişi] için, iki elinin arasından ve arkasından –Allah’ın işinden olarak– onu gözetip koruyan izleyiciler vardır.


Allah’ın ilminin kapsayıcılığı birçok âyette (Necm/32, Nisâ/108, Yûnus/61, Mü’min/19, Lokmân/34, Zümer/6, Mü’min/12-14, Tâ-Hâ/7, Neml/22-26) zikredilmişti.


8. âyette, Ve her şey, O’nun katında bir ölçü iledir buyurularak, her şeyin Allah’ın ilminde takdir edilmiş bir kader [ölçü] çerçevesinde meydana geldiğini bildirmektedir. Evrendeki hiçbir şey boşuna, amaçsız, plânsız, rastgele meydana gelmemiş, her şey belirli bir amaca yönelik olarak önceden yapılmış bir plân dâhilinde yaratılmıştır.


Kamer sûresi’nde (49. ayet) merhum Seyyid Kutub’un bir incelemesini sunmuştuk. Onun okunmasını öneririz.


8. âyetteki, Ve rahimler neyi eksiltir ve neyi artırır bilir ifadesiyle, Allah’ın, ana rahmine yerleşmiş olan nutfenin aşama aşama tüm gelişimini, oluşan organ ve fonksiyonlarda neyin artıp eksildiğini bildiği beyân buyurulmaktadır.


11. âyette ilk önce, Onun [her kişi] için, iki elinin arasından ve arkasından –Allah’ın işinden olarak– onu gözetip koruyan izleyiciler vardır buyurularak, Allah’ın insanların tüm davranışlarını bildiği, kaydettiği uyarısı yapılmıştır.


16.Ve andolsun insanı Biz oluşturduk. Nefsinin kendisine neler fısıldadığını da biliriz. Ve Biz ona şah damarından daha yakınız. 17,18Onun sağından ve solundan (her yanından) yerleşik iki tesbitçi onun her işini tesbit edip dururken, insan hiçbir söz söylemez ki yanında hazır gözetleyen bulunmasın.(Kaf/17-18)


                                                                            
Daha sonra da, Gerçekte, bir halk, kendi nefislerinde olanı değiştirmedikçe, Allah hiçbir şeyi değiştirmez. Ve Allah, bir topluluğa kötülük istedi mi, artık onun geri çevrilmesi söz konusu değildir. Onlar için O’nun astlarından bir velî [yardım eden, koruyan, yol gösteren] de yoktur buyurularak sosyal bir olguya dikkat çekilmiştir:

53.Bu, şüphesiz bir toplum, kendinde olanı değiştirinceye kadar, Allah’ın, o topluma nimet olarak bağışladığını değiştirici olmayışı ve şüphesiz Allah’ın en iyi işiten, en iyi bilen olması nedeniyledir.(Enfâl/53)

                                                                                       
Âyetteki, Bu, şüphesiz bir kavim [toplum], kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah’ın, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici olmayışı, şüphesiz Allah’ın en iyi işiten, en iyi bilen olması nedeniyledir ifadesinden anlaşılıyor ki, siyasî, iktisadî ve ahlâkî bozulmaların neticesinde toplumların cezalandırılmasının nedeni, toplumun fertleridir. Zira sünnetullah, beşerî değişimin ilâhî değiştirmeye sebep olacağı şeklinde câri olmaktadır.


Âyetlerden açıkça anlaşıldığına göre, insanların zaman zaman maruz kaldıkları cezalandırma amaçlı musibetler, felaketler, zâlim yöneticiler durduk yerde ortaya çıkmıyor. Bilakis bunlar, insanların kendi yanlış tutum ve davranışları neticesinde meydana geliyor. Yaşanan zillet, esaret, mustaz‘aflık, yoksulluk, o toplumun hayat biçiminin sapıklığa, boş vermişliğe ve bozgunculuğa dönüşmüş olması sebebiyledir. Bu, her zaman ve mekânda siyasî, iktisadî, ictimaî ve askerî açıdan olabilir.



Bunu salâtın ikâmesi ve salâtın zayiini konu alan âyetler ile somut olarak gösterebiliriz:

45.Sen, sana kitaptan vahyedileni oku/ izle ve salâtı ikame et [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumu oluştur-ayakta tut]. Kesinlikle salât [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumu], aşırılıktan, kötülükten alıkoyar. Ve Allah’ın anılması, elbette daha büyüktür. Ve Allah, yapıp ürettiğiniz şeyleri bilir.(Ankebût/45)

                                                                                      
59-61.Sonra onların ardından kötü bir nesil geldi ki, salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmayı; toplumu aydınlatmaya çalışmayı] kaybettiler/hayatlarından çıkarıp attılar. Ve şehvetlerine uydular. Bundan dolayı tevbe eden ve iman eden ve sâlihi işleyenler hariç onlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır. İşte tevbe eden, iman eden ve sâlihi işleyenler cennete; Rahmân’ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] kullarına –görmedikleri hâlde– vaat ettiği Adn cennetlerine girecekler ve hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz O’nun vaadi kesinlikle yerini bulacaktır.(Meryem/59-61)


                                                                               
11.Semûd azgınlığı sebebiyle yalanladı; 12âhirette en mutsuz olacak olanları/liderleri görevi kabul edip gittiği zaman, 13Allah’ın elçisi onlara demişti ki: “14Allah’ın devesine önem verin!” ve “Onun su içmesini, yaşamasını sağlayın!”
15,16.Fakat onlar, onu yalanladılar, bunun sonucundan korkmayarak da Allah’ın devesini, inciklerini kesip öldürdüler.
Rableri de günahları dolayısıyla onları yerlebir ediverdi.(Şems/11-15)

 
71.Ve eğer hak onların tutkularına uysaydı; kesinlikle gökler, yeryüzü ve bunlarda bulunan kimseler bozulup giderdi. Aslında, Biz onların şanını/öğütlerini getirdik; sonra da onlar, kendi şanlarından/öğütlerinden yüz çevirenlerdir.(Mü’minûn/71)


 
Toplumun değişimi iyi yönde oluşacak, hakktan yana değişim gösterecek olursa, Allah da iyilik-güzellik halk edecektir:

96.Ve eğer o kentlerin halkı inansalardı ve Allah’ın koruması altına girselerdi, elbette üzerlerine gökten ve yerden olan bollukları açardık. Velâkin onlar yalanladılar. Biz de onları yapıp durmakta olduklarına karşılık yakalayıverdik.(A‘râf/96)

 
65.Ve eğer Kitap Ehli iman etmiş ve Allah’ın koruması altına girmiş olsalardı, kesinlikle onların kötülüklerini örter ve kesinlikle nimeti bol olan cennetlere koyardık.
66.Ve hiç kuşkusuz eğer onlar Tevrât’ı, İncîl’i ve kendilerine Rablerinden indirilen Kur’ân’ı ayakta tutsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından [her yönden] besleneceklerdi. Onlardan bir kısmı orta yol tutan; bazısına inanıp bazısına inanmayan, inanmadığı hâlde inanmış gözüken önderli bir toplumdur. Ve onlardan çoğunun yapmakta oldukları ne kötüdür!(Mâide/65-66)

 
103.Ve onlar eğer inansalardı ve Allah’ın koruması altına girselerdi, kesinlikle Allah’tan bir ödül, daha iyi olacaktı. Keşke biliyor olsalardı! (Bakara/103)*



 
*İşte Kuran, Rad Suresi




Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim