Mecaz, Sad Suresi 42
MECAZ
SAD SURESİ
41.Kulumuz Eyyûb’u da hatırla! Bir zaman o, Rabbine seslenmişti: “Şeytân bana acı ve dert, tasa sıkıntı dokundurdu.”
–“42.Hemen, hızlıca, yaya olarak oradan uzaklaş! İşte yıkanılacak bir yer, soğuk içecek!”–
43.Ve Biz o’na, ailesini ve onlarla birlikte olanların bir mislini daha tarafımızdan bir rahmet ve kavrama yeteneği olanlar için bir ibret olarak bahşettik.
“44.Ve eline bir tutam ot mesabesinde ki sermayeni/baharatçılık için nane, fesleğen demeti al, onunla hemen, rızık aramak için sefere çık ve kararsız olma, doğrudan sapma, günah işleme.” Gerçekten Biz o’nu sabırlı biri olarak bulduk. O, ne güzel kuldu! Şüphesiz o, Rabbine çokça dönendir.
42.“Ayağın ile topukla” [yere vur, mahmuzla, yaya olarak hemen oradan uzaklaş]!
Âyette geçen ركض [rakz] sözcüğü, “topuklamak [atı mahmuzlamak], kanat çırpmak” anlamına gelir. Sözcük burada mecâzen “acele etmeyi, çabuk gitmeyi” ifade etmektedir.[62] Çünkü atın mahmuzlanması, onu hızlandırmak için yapılan bir harekettir ve kanat çırpmak da bulunulan yerden süratle uzaklaşmayı ifade eder.
Nitekim, konumuz olan âyetten başka Enbiyâ/12-13′de geçen rakz sözcüğü, orada da bu âyetteki gibi “kaçmak, çabucak uzaklaşmak” olarak mecâz anlamıyla yer almış ve genellikle tüm meal ve tefsirciler o âyetlere bu manaları vermişlerdir:
12.Öyle ki onlar azabımızın şiddetini hissettikleri zaman ondan hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı.–13Hızla uzaklaşıp kaçmayın, sorgulanmanız için, içinde şımarıp azdığınız şeylere ve evlerinize dönün.– (Enbiyâ/12-13)
DARB: الضّرب [darb] sözcüğü, iyi bir müteşâbih sözcük örneği olup, Lisânü’l-Arab ve Tâcü’l-Arûs‘un beyanlarına göre yüzlerce farklı anlamda kullanılmaktadır.
Darb sözcüğünün hakikî manası, “bir şeyin üzerinde bir şey oluşturmak” demektir. Bir şey üzerinde bir şey oluşturmanın ise doğal olarak birçok yolu ve yöntemi olduğu için sözcük de mecâzen pek çok anlamda kullanılabilmektedir. Meselâ, herhangi bir nesne üzerinde el, sopa, kılıç gibi birçok şey vasıtasıyla bir şeyler oluşturmak mümkündür. Bir nesne üzerinde el ile oluşturulan şey “dövmek” veya “çarpmak” sözleriyle, sopa ile oluşturulan şey “kırmak” veya “devirmek” sözleriyle, kılıç ile oluşturulan şey “kesmek”, “yaralamak” veya “çizmek” sözcükleriyle ifade edilen eylemler olabilir. İşte, tüm bu eylemler darbsözcüğünün anlamı kapsamındadır. Başka bir örnek olarak, herhangi bir metal parçası üzerinde yapılacak oyma veya kabartma eylemi de darb sözcüğüyle ifade edilir. Nitekim metal para basımına darb, para basılan yere de darbhâne adı verilmiştir. Osmanlı paralarının üstünde yazılı olan ضرب فى قسطنطنيّه [duribe fî kostantıniyye] ibaresi de, “Kostantıniye’de [İstanbul'da] basılmıştır” anlamına gelmektedir. Yine başka bir örnek olarak, yollarda ayakla iz oluşturmak ve bu anlam ekseninde rızık, ticaret veya savaş için yola gitmek de darb sözcüğüyle ifade edilir. Ayrıca Araplar misafire ضارب [dârib=yol tepen] derler. Mecâz anlamları arasında “dövmek” ve “çarpmak” anlamlarıyla meşhur olan darbsözcüğü; yağmurun topraktaki izi, Mûsâ peygamberin İsrâîloğulları’na denizde asasıyla yol açması, tuvalete def-i hacet için hızlı gitmek, çiş yapmak, bir yere bir şey dikmek, erkek hayvanın dişisinin üstüne çıkması, bir şeyi bir şeye çarpmak, karıştırmak, koyun boyamak, suda yüzmek, akrep sokması, kalp atışı, nabız vuruşu, bir şeyi kaldırmak, el ile işaret, sıkı tutmak, kavgadan-belâdan kaçmak, bir yere varıp dikilmek, örnek vermek ve daha birçok anlamlarda kullanılır.
İşte Kur'an
Yorumlar -
Yorum Yaz