• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kur'an İncelemeleri

 
Site Menüsü

Yusuf Peygamberin Büyük Kuraklığa Karşı Aldığı Önlemler









ÖZET

Mısır tarihinde önemli bir yer tutan İmhotep, farklı disiplinlerde engin bilgiye sahip hezârfen (polimat) birisidir. İmhotep'in;  Kral Zoser/Djoser döneminde hem vezirlik ve hem de baş mimarlık görevini yürüttüğünü,  Heykeltıraş, Vazo Yapımcısı Şefi, Taş Kalıpları Uzmanı” mühendis ve astronom olduğunu, bunun yanında Yusuf Peygamberle İmhotep’in aynı kişi olduğunu “Yusuf Peygamber” başlıklı yazımızda açıklamıştık.

Yukarıda sayılan unvanların, Yusuf suresinde yer alan yedi yıl süren kuraklık konusu ile doğrudan ilgisi bulunduğunu belirtmek isteriz. Makalede, Yusuf peygamberin iklim değişikliğine karşı yaptığı çalışmalara yer verilmiştir.

Dünyanın yaratılışından beri ısınmaya bağlı olarak iklim değişiklikleri yaşanmaktadır. İklim değişiklikleri ısınma ve soğuma süreçleri şeklinde yaşanmaktadır. Süregelen bu iklim değişikliğinin sonucu olan Kral Djoser döneminde (Eski Krallık) gerçekleşen kuraklık bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Allah’ın izniyle, Yusuf peygamber kuraklık dönemi öngörerek bazı önlemler almıştır. Yazıda, bunların en önemlileri olan Bahr Yusuf kanalı, Fayyum Rezervuarı ve tahıl deposu olarak tasarlanan Basamak Piramidi hakkında bilgi verilmiştir.

Nil Nehrinden alınan suyun Bahr Yusuf kanalıyla Fayyum çöküntüsünün doldurulması sayesinde rezervuar oluşturulmuştur. İhtiyaç halinde buradaki su kullanılmıştır. Yine aynı dönemde hasat edilen tahılların depolanması amacıyla Basamak Piramidi yapılmıştır. İmhotep-Yusuf peygamberin bulduğu “Jeopolimer Çimento” ve kolon sistemi sayesinde piramit çağının başladığı, böylece tahıl ambarları gibi devasa eserlerin yapılmasının önünün açıldığı bilgisine yer verilerek “Jeopolimer Çimento” hakkında bilgiler yazıda paylaşılmıştır.





YUSUF PEYGAMBERİN BÜYÜK KURAKLIĞA KARŞI ALDIĞI ÖNLEMLER

Yusuf Suresi 46. Ayette geçen yedi semiz inek, yedi zayıf inek ve yedi yeşil başak, yedi kuru başak ifadesi geçmektedir. Bu ifadelerle o tarihte gerçekleşen iklim değişikliklerine dikkat çekilmektedir. Mısır tarım toplumunun yıllarca sürecek iklim değişikliği ile krize sürüklendiği ifade edilmektedir. Ayetlerde Mısır’ı zor yılların beklediği bildirilmektedir. Bu durum, Mısır’ın ölüm kalım mücadelesi olarak değerlendirilmelidir. Büyükbaş hayvan türü, Mısır tarihi boyunca gücü temsil etmiştir. Başak ise tarımın simgesidir


Üçüncü Hanedan Döneminde Büyük Kuraklık
Gerçekten de Kur’an’ımızın haber verdiği gibi Mısır Eski Krallığından 3. Hanedan kralı Djoser döneminde büyük kuraklığın olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır (1, 2, 3).

Yusuf peygamberin aldığı önlemler sayesinde iklim değişikliğinin getirdiği sorunlar aşılmıştır. Konuyla ilgili aşağıda ayrıntılı bilgiler verilmiştir. Yusuf peygamberden çok sonra Eski Krallık, iklim değişliğinin sonuçlarına ayak uyduramamış ve yıkılmıştır (4).


Yedi Yıllık Yağışlı, Yedi Yıllık Kurak İklim Döngüsü
Kur’an’da binlerce yıl önce bildirilen “yedi yıllık yağışlı, yedi yıllık kurak döngü” günümüzde bilimsel olarak ortaya konulmuştur. Yedi-on yılda bir kuraklığın ardından yedi-on yılda bir yağışlı dönemin birbirini sürekli takip ettiği gözlenmektedir (5, 6)

Yusuf peygamberin yedi yıl kuraklık için aldığı önlemler şunlardır:



1- FAYYUM REZERVUARI
Yusuf peygamber yedi senelik kuraklığa karşı önlemek için Fayyum çöküntüsüne kanalla su getirmiştir. Fayyum yapay göl haline getirilerek, kurak zamanlarda rezervuar olarak kullanılmıştır (7, 8, 9). On birinci hanedanlığa gelinceye kadar kanal sistemi bakımsız kalmıştır(10). Yusuf peygamber tarafından yapılan büyük rezervuar Yusuf Kanalı ile oluşturulmuştur. On ikinci Hanedan döneminde kanal derinleştirilmiştir (11, 12, 13). Eski Krallık döneminde Fayyum bölgesine yoğun ilgi gösterildiği anlaşılmaktadır. Bölgede yapılan sulama sistemlerinin izleri bulunmuştur(14).

Fayyum Vahası Kahire'nin güneyinde, Nil'in batısında, çöl içinde oluşmuş bir çöküntü havzasıdır. Havzanın genişliğinin 1.270 km2 ile 1.700 km2 arasında olduğu tahmin edilmektedir(15). Büyük rezervuarın seviyesi 12.  Hanedan döneminde düşürülerek toprak kazanılmıştır(16).

Sürdürülebilir tarımın gerçekleşmesi için belli başlı yollarından birincisi, ekilebilir ancak atıl durumdaki arazilerin tarıma kazandırılmasıdır. İkincisi birim alandan daha fazla ürün alınması sayılabilir. Her iki yolun ortak paydası tarım alanlarının sulamaya açılmasıdır. Yusuf peygamberin çölü bereketli vahaya dönüştüren kanallar inşa ederek bu amacına ulaştığı anlaşılıyor. Bu suni göl, iklim krizinin aşılmasında çok önemli rol oynamıştır.



2- YUSUF KANALI
Nil Nehrinden Fayyum vahasına su taşıyan kanal, vadinin doğal eğimine uygun olarak 15 km uzunluğunda ve 5 m derinliğinde inşa edilmiştir. Yüzlerce yıl kullanılan kanal, 12. hanedan döneminde genişletilerek son halini almıştır (17).

Fayyum çöküntüsüne su taşıyan kanalı Yusuf peygamber yapmıştır (18).  Su kanalı, Yusuf Kanalı veya Bahr Yusuf adıyla bilinmektedir. Yusuf peygamberden sonra, 12. Hanedan döneminde kanal genişletilerek daha da derinleştirilmiştir(19). Gölet yüzey alanı yapılan bentlerle daraltılmış, bu kazanılan alanlar tarım arazisi olarak değerlendirilmiştir.

Bazı görüşlere göre Fayyum’a su taşıyan kanalın kullanımı kral Menes’e kadar dayandırılır(20).  Menes’ten sonra yaşayan (3. Hanedan) Yusuf peygamber, kuraklığa karşı önlem alma hazırlığı yaparken Fayyum rezervuarını göz ardı etmesi düşünülemez.



3- YUSUF PEYGAMBERİN YAPTIĞI TAHIL AMBARI

Baş Mimar İmhotep-Yusuf Peygamber
İmhotep’in mühendisliğe en büyük katkısı, önceden biçimlendirilmiş taşlarla yapı inşa etmeyi keşfetmesidir.  Birçok bilim insanı; İmhotep’in mimari alanda kerpiç devrini kapatan, taş dönemini açan büyük mimar olduğu görüşünde birleşirler. Binaları güçlü kılan kolon sistemini ilk kullanan mimar olmuştur. Piramit döneminin Yusuf peygamber ile başladığı, Musa peygamber ile sona erdiği görüşü bilim çevresinde hâkimdir (21, 22).

Basamak Piramidi
Mısır’ın ilk piramidi olan Basamak Piramidi kireç taşından yapılmıştır. O zamana kadar yapılan eserlerin kerpiçten yapıldığı düşünülürse bu yönüyle de bir ilktir. Zamanın en yüksek yapısı olan Basamak Piramidi 62 metre yüksekliğindedir. Yerin 28 metre altında 11 adet tahıl deposu-şaft yer alır. Bu depolarda tahıllar bulunmuştur. Piramidin yer üstü kısımlarının da tahıl depolanacak şekilde yapıldığı tespit edilmiştir. 16 hektarlık alan üzerinde kurulan bu sitedeki piramit ve idari binaları korumak için etrafı 10,5 metre yüksekliğindeki duvar ile çevrilmiştir. Tahıl satın almaya gelenlerin ücretlerini yatıracakları 40 adet veznenin bulunması, tahıl dağıtım organizasyonunun ne kadar düzenli yapıldığını gösterir. Uygulama, günümüzdeki kasiyer sistemini hatırlatmaktadır (23, 24, 25).

Yusuf peygamber astronomi bilgisi ile güneş takvimini oluşturmuştur. On bir yıldız, güneş ve ay ile ilgili astronomi çalışmalarından elde ettiği matematik ve mühendislik bilgisiyle Basamak Piramidini inşa etmiştir. Tahıl deposu olarak tasarladığı piramitte on bir depo-şaft oluşturarak on bir yıldız olgusunu mühürlemiştir. Piramitte kral Djoser’e ait kabartmalarda gökyüzünü simgeleyen mavi renkli çiniler kullanılmıştır. Ayrıca piramidin çekirdeğindeki alçak tonoz, kabartmalı büyük beş köşeli yıldızlar ile süslenmiştir (26, 27). İmhotep’ten sonra gelenler de buna atıf yapmışlardır. Bazı piramit ve diğer yapılar, on bir yıldızın iz düşümüne denk gelecek şekilde inşa edilmiştir. Hathor Tapınağı ve Gize Piramitlerinde olduğu gibi.

Basamak piramidi, Sakkara bölgesinde yer alır. Bu Piramit, Yusuf peygamber dönemindeki büyük kıtlıktan korunmak üzere tahıl ambarı olarak tasarlanmıştır (23, 24, 28, 29). Piramitlerde tahıllar binlerce yıl sonra küflenmemiş ve iyi durumda bulundu. Tahılın durumu o kadar iyiydi ki araştırmacılar tohumları çimlendirmeyi denediler ancak başarılı olamadılar (29).

Piramit kelimesinin Yunanca, "tahıl" sözcüğünden türediği bildirilmiştir. Piramitler, binlerce yıldır "Joseph's Granaries" (Yusuf'un Tahıl Ambarları) olarak bilinmektedir. Osmanlı döneminde de Mısır piramitlerine “Yusuf Ambarı” denilmektedir (28, 30).

Yusuf peygamberden sonra yapılan piramitler firavun mezarı olarak kullanılmıştır. Basamak Piramidinin diğerlerinden farkı; yapılış amacının tahıl ambarı olmasıdır. Piramit merdiven basamaklı olarak tasarlanmış olup giriş en üst basamakta bulunmaktadır. Ambar ve idari binaların etrafı duvarla çevrilerek korunmuştur. Piramidin içinde ve dış duvarlarındaki süslemeler de diğer piramitlerden farklı olduğunu gösterir. Ayrıca bu yapıda herhangi bir mezar bulunmamıştır. Bütün bu özellikler diğer piramitlerde yoktur.

Yusuf peygamber yedi yıl süren kıtlık dönemde, hem ülkesini hem de çevre ülkelerden gelenlerin gıda ihtiyaçlarını karşılamış, başarılı bir şekilde krizi yönetmiştir. Kıtlık öncesindeki 7 yıl bolluk dönemde ülkenin her kentinde tahıl, gıda depolandığını tarihi belgelerden biliyoruz (31).

Yusuf peygamber dönemine ait sikkeler bulunmuştur. Sikkelerin üzerinde; yedi yıl bolluğu, yedi yıl kuraklığı simgeleyen yedi semiz, yedi zayıf inek ve yedi yeşil, yedi kuru başak saplarının olduğu şekiller bulunuyor (32, 33). Bütün bu veriler, Yusuf Suresi 43-49. nci ayetleri ile uyumludur. Kur’an’ı Kerim’in Allah’ın sözü olduğu gerçeği bir kez daha göz önüne seriyor.


Ayetler
43.Ve hükümdar dedi ki: “Şüphesiz ben yedi cılız ineğin yedi semiz ineği yediğini ve yedi yeşil başakla yedi kuru başak görüyorum. Ey ileri gelenler! Siz görüntü/vizyon tabir ediyorsanız beni bu görüntü hakkında ikna edip aydınlatın.”
44.İleri gelenler dediler ki: “Karmakarışık görüntülerdir. Biz ise böyle karmakarışık görüntülerin te’vîlini bilenler değiliz.”
45.Ve o ikiden kurtulmuş olan kişi iş işten geçtikten sonra anarak dedi ki: “Ben size o görüntünün kesin olarak neyi ifade ettiğini haber veririm, hemen beni gönderin.”
***
46.“Yûsuf! Ey doğru sözlü! Bize, insanlara bilgilenerek dönmem ve onların öğrenmesi için ‘Yedi semiz ineği, yedi cılız inek yiyor. Ve yedi yeşil başakla diğer yedi kuru başak’ hakkında ikna edici bilgi ver.”
47-49.Yûsuf dedi ki: “Yedi sene âdet üzere ziraat edeceksiniz; her türlü gıda ürününü üreteceksiniz, sonra da ürettiğiniz ürünleri yiyeceğiniz miktar hariç, başağında bırakınız; stoklayınız. Sonra onun arkasından yedi kurak sene gelecek. Bu kurak seneler önceki biriktirdiklerinizin biraz saklayacağınızdan başkasını yiyecek. Sonra da onun arkasından bir sene gelecek ki, insanlar onda yağmura kavuşacak ve onda sıkıp sağacaklar; zeytinyağı, üzüm suyu, pekmez gibi gıdaya da kavuşacaklar; hayat normale dönecek.” (12/53-Yusuf Suresi 43-49. ayetler -Tebyin'ül Kur'an)


Tahılın Başağı İle Saklanması
Ayetteki tahılın başağı ile birlikte depolanması ifadesi, çok önemli teknik bir konuya dikkat çekmektedir. Tahıllar dane olarak depolandıklarında, hastalık ve zararlılar nedeniyle yüksek oranlarda kayıplar yaşanır. Bu kayıp, dünyada her yıl depolanan tahıl miktarının yaklaşık % 30'una karşılık gelir. Bunun yanında, danelerin çimlenme oranlarının düşmesi de ekonomik kayıp olarak değerlendirilmelidir.

Diğer tahıllarda olduğu gibi, buğday danesi her bir başakçıkta lemma ve palea denen kısımlarla kaplanmıştır. Bu nedenle başak, buğday daneleri için doğal bir ambalaj olarak düşünülmelidir.

Yapılan bazı çalışmalarda; buğdayın dökme dane olarak depolanması sırasında küflenme ve haşere zararının daha yüksek olduğu görülmüş. Başağı ile depolanan ürünün ise daha az zarar gördüğü tespit edilmiştir (34, 35).

Allah, Yusuf kıssasındaki bu ayetlerle ürünün uzun süre nasıl stoklanacağını ve uygun depolama ilkelerini binlerce yıl önce insanlığa duyurmuştur.


Piramitlerin Tahıl Depolanmasındaki Yeri
Eski çağlarda tarım toplumlarında tahıllar yıllık olarak saklanmaktadır. Uzun süreli depolama bilinmemektedir. Yusuf peygamber zamanında değişen iklim koşullarına bağlı olarak emeklemekte olan tarım gelişerek günümüze ulaşmıştır. Tarım toplumları da bu duruma ayak uydurmaya çalışmışlardır.

Günümüzde modern saklama yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte tarım ürünlerinin depolanmasında da değişiklikler olmuştur. Tarım ürünlerinin saklanması için gerekli ısı, nem, ışık gibi teknik şartları taşıyan tesisler günümüzde “Lisanslı Depoculuk” olarak tanımlanmış ve her geçen yıl daha da önem kazanmıştır. Bu anlamda Yusuf peygamberin tahıl ambarı olarak inşa ettiği Basamak Piramidi “Lisanslı Depoculuk” şartlarını yerine getirmiştir.

Basamak Piramidi tahılları başarılı bir şekilde bozulmadan uzun yıllar korumuştur. Piramitlerin tahıl muhafazasındaki başarısını şu şekilde açıklayabiliriz: (36)



4- JEOPOLİMER ÇİMENTO
Piramitlerden önce Mısır’da binalar kerpiçten yapılırdı. İmhotep’in yapılarda kolon sistemini bulması ve eserlerinde çimento kullanması mimari alanda çığır açmıştır. Bu sayede zamanın en büyük eserleri yapılabilmiştir.

Mimar İmhotep’in tahılların saklanması için yaptığı Basamak Piramidi bilinenin aksine kesme taştan yapılmamıştır. Bu eser, kireç, zeolit, kaolin kili, silt gibi çeşitli mineral maddelerin karışımı olan harcın kalıplara dökülmesiyle elde edilen beton ile inşa edildiği bildirilmiştir.

Malzeme bilimcisi olan ve bilimsel topluluk tarafından jeopolimer biliminin mucidi olarak gösterilen Prof. Joseph Davidovits; piramit taşlarının aslında kireçtaşı, kil, kireç ve su karışımı kullanılarak oluşturulan çok erken bir beton formundan yapıldığını ileri sürmüştür (37).

Davidovits, taş ocaklarında atık taşların olmaması, binlerce blokların hep aynı ebatlarda kesilmesinin mümkün olmayacağı, taş blokları arasında boşluk olmayacak kadar (0,002 inç) düzgün kesilemeyeceği, bloklarda keski izlerinin olmaması gibi çeşitli nedenlerden dolayı piramitlerin kesme taşlardan yapılamayacağını söyler. Ayrıca piramit çekirdeğinde birkaç metrelik kapılardan 500 ton kadar ağırlığa varan monolit blokların geçirilmesinin mümkün olmadığını bildirir (38).

Drexel Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümünden Prof. Michel W. Barsoum’da piramitlerin toprak çimentosu ile yapıldığını belirtiyor. Pek çok bilim insanının piramitlerin yapımında milyonlarca taş bloğunun bakır aletlerle kesildiğini ileri sürdüğünü ancak Giza Platosunda piramitlerin yanında tek bir bakır keski bulunamadığını açıklar (39).


Jeopolimer Çimento Kanıtlar
Piramitlerin taş ocaklarından kesilen bloklarla inşa edildiği baskın görüş olarak kabul edilir. Ancak malzeme bilimcisi Prof. Joseph Davidovits ve Prof. Michel W. Barsoum farklı düşünmektedirler. Görüşlerini kanıtlamak için piramitlerden numune aldılar. Numuneler mikroskopla incelendi. Laboratuvarda tahlil edildi. Numunelerin içinde organik maddeler tespit edildi. Milyonlarca yıl önce oluşan kayaların içinde bu organik maddelerin bulunması mümkün görülmemektedir. Bunun mantıklı açıklaması bu maddelerin sonradan oraya girmiş olmalarıdır. Bu düşünce bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Taşın içindeki organik maddelerin (insan koluna ait kıl) piramitler yapımında çalışan işçilerden döküldüğü ifade edilmiştir. Harç hazırlanırken ortamdaki yabancı maddelerin (kuş pisliği ve bruşit gibi) harcın içine düştükleri bildirilmiştir.

Piramitlerin taş ocaklarından kesilmeden, yerinde kalıplara dökülen harç ile yapıldığı konusunda çok sayıda kanıt bulunmaktadır:

Davidovits, piramitlerin inşasında kullanılan bloklardan alınan numunelerde; “insan kolunda bulunan kıl, kuş pisliği, kemik ve dişlerde oluşan organik bir materyali temsil ettiği düşünülen, biri bruşit olarak tanımlanan bazı fosfat mineralleri tespit edildiğini söyler. Numunelerin mikroskop incelenmesinde hava kabarcığı tespit edildiğini ve bu kanıtların görüşünü doğruladığını” (40) ifade eder.

“Büyük Piramitlerin nasıl yapıldığını açıklamaya çalışan yaklaşık kırk teori vardır. Bunlar ocaklardan kesilen onlarca ton, bazen yüzlerce ton ağırlığındaki taş blokların inşaat alanına taşınmasını izah edememiştir (41). Bu bloklar taşınmadı, yüksek kaliteli yeniden yapılandırılmış kireç taşı doğrudan inşaat alanında beton kalıplarına dökülerek elde edildi” (42).

Gerçekten de piramitlerin yerlerinde kalıplara dökülerek elde edildiği görüşü, taş blokların piramit alanına nasıl taşınabildiği sorularına yeterli yanıt vermektedir.

Davidovits: “Jeopolimer Çimento’nun bulunmasının kimya biliminin gelişmesinde katkısı bulunan simya işlemidir. Piramitlerin taşlarının aslında kireçtaşı, kil, kireç ve su karışımı kullanılarak oluşturulan çok erken bir beton formundan yapılmıştır.” (43).

Basamak piramidinde 40.000’i geçen sayıda çeşitli taşlardan vazo ve kâse kaplar bulunmuştur. Bunların hepsi İmhotep’in bulduğu teknik olan, kalıplara dökülerek yapılmış taş-beton malzemelerdir (44).


Kıtlık Kitabesi
Mısır’ın Sehel adasında bulunan Kıtlık Kitabesi (Famine Stela) Yusuf peygamberin yaşadığı çağdaki yedi yıl yağışlı, yedi yıl kıtlık yaşanan süreci anlatır. Kıtlık kitabesi, Yusuf kıssasında anlatılanları doğrulamakla kalmaz. Aynı zamanda bu kitabe, hem Yusuf peygamberin hem de mimar İmhotep’in aynı kişi olduklarının kanıtıdır.

Kitabe hep kıtlık yönüyle ön plana çıkmıştır. Ancak içeriğinde, başta jeopolimer çimento elde edilmesinde kullanılan madenler olmak üzere çok sayıda cevher ve mineral ile ilgili mimar İmhotep’in talimatı bulunmaktadır. Talimatta; mineral, cevher, maden vb. maddelerin tanıtımı yapılarak nasıl kullanılacağı açıklanır.

Büyük kuraklık olayı ile birlikte mimaride çığır açan jeopolimer çimento talimatı aynı kitabede yer alır. Burada önemli olan diğer nokta, kitabede yer alan bu iki olay İmhotep’in tahıl ambarı olarak yaptığı Basamak Piramidinde gerçekleşmiştir. Kısacası, Yusuf peygamber ile İmhotep’in yaptıkları aynıdır. Her iki şahsın hayatı Yusuf kıssasında kesişmiştir. Kıtlık Kitabesi bunun Kur’an dışı kanıtıdır (45).

Kitabeyi oluşturan 2.600’e yakın hiyeroglifin yaklaşık 650'si (dörtte biri) kayalar ve mineral cevherleriyle ve bunların işlenmesiyle ilgilidir (46).



Son Söz

Mısır kayıtlarında Yusuf peygamberi doğru şekilde tespit edebilmek için bir kaç noktanın bilinmesinde yarar vardır.

Öncelikle; Kur’an’ımızdan Yusuf peygamberin ileri derecede astronomi ve dolayısıyla matematik bilgisi olduğunu ayrıca vizyon sahibi olduğunu öğreniyoruz. Yine Kur’an’dan öğreniyoruz ki, ülkenin hazinesi ve yönetimi kendisine teslim edilmiş bir vezir olması gerekiyor. Kral, sembolik olarak var. Gerçekte ülkeyi yöneten bir vezir olmalı. Tarihi bilgilerden de öğrendiğimiz kadarıyla bu vezirin üstün mimari bilgisinin de olması gerekiyor. Çünkü bu vezir sırasıyla; vizyon sahibi olduğundan krizleri yönetebilmeli, sorunlara çözüm bulabilmeli. On bir yıldız, güneş ve ayı gözlemleyip kendisine secde ettirecek-boyun eğdirecek; dünyanın ilk güneş takvimini bulacak, ay takviminin hatalarını düzeltecek ve yıllık Nil taşkınını önceden bilecek bir astronom olmalıdır. Bu astronomi ve matematik bilgisiyle mühendisliği birleştirip jeopolimer çimento ve kolon sistemi sayesinde piramitler gibi dev binalar yapabilmelidir.

Kur’an’da Yusuf peygamberin yaşadığı dönemdeki olaylar ile Mısır tarihinde uyum aranmalıdır. Mısır’da yaşanan olaylar dikkatle incelendiğinde; tarihi, arkeolojik ve bilimsel kanıtlar ışığında Yusuf peygamber ile İmhotep’in aynı kişi oldukları şeksiz-şüphesiz anlaşılacaktır. Mısır tarihinde derin izler bırakan, saygıyla, sevgiyle anılan başka uygun figür bulunmamaktadır. İmhotep, döneminde her alanda Mısır’a çağ atlatan birisidir. Mısır’da İmhotep o kadar sevilen sayılan kişi olmuştur ki ölümünden sonra onu ilahlaştıracak kadar ileri gitmişlerdir.

Mısır bilimcileri genellikle Yusuf/İmhotep genellikle 12. hanedana, Musa peygamber de 18. hanedana tarihlendirir. 12. hanedan döneminde, yukarıda saydığımız Yusuf peygamberin özelliklerini taşıyan; Kur’an’a, tarihe, arkeolojiye ve bilimsel verilere uyan başka bir kişi bulunmamaktadır. 12. hanedan, İsrailoğullarına zulüm eden firavunlar dönemidir. Bu dönemde İsrailoğulların ülke yönetmesi şöyle dursun, onlar aksine köle durumundadır.

Ayrıca, 18. hanedan döneminin özellikleri de Musa peygamberin Kur’an’da bildirilen özellikleri ile uyumlu değildir. 3. Hanedana Yusuf peygamber, 12. hanedana da Musa peygamber yerleştirildiğinde her iki zaman dilimi de Kur’an, Kitabı Mukaddes, tarih, arkeoloji verileri ile uyumlu olduğu görülür.

Yusuf peygamber yedi yıllık kurak dönem için çok yönlü çalışmalar yürütmüştür. Öncelikle astronomi bilgisi ile Güneş Takvimini belirleyerek Nil Taşkınının zamanını belirlemiştir. Taşkın öngörüldüğü ve mevsime göre planlı tarım yapılarak rekolte hesaplanmıştır. Hasat edilen ürünler ambar ve silolarda depolanmıştır. Görüldüğü gibi Yusuf peygamber yedi yıllık kuraklık dönemine karşı hazırlıklarını hep bilimsel yöntemlerle yapmıştır.

Bu büyük tahıl depo kompleksi ve sulama sisteminin insanlığın yararına yapıldığı ortadadır. Burada vizyon, misyon, strateji, ülke idaresi ve kriz yönetiminin en güzel örnekleri sergilenmiştir. Yusuf kıssasından çıkarılacak çok çok büyük dersler “müminleri” beklemektedir.





Kusursuzluk ancak âlemlerin Rabbi Allah'a aittir.




Hakan KAYILI
21.12.2017
Son güncelleme tarihi: 03.07.2021









Kaynaklar:

1- …Bu dönem aynı zamanda Nil vadisinde belirgin insan faaliyetlerinin başlangıcına karşılık gelir. 4600 cal. BP geçişi, Mısır Eski Krallığının başlangıcı ve 4617 BP'de Firavun Djoser'in ilk krallık yılı için hem tarihsel hem de radyokarbon kronolojileriyle yakından ilişkilidir (Shaw, 2000), 4542 BP (Hornung ve diğerleri, 2006) veya 4593-4626 cal. BP (Bronk-Ramsey ve diğerleri, 2010). Nil vadisi boyunca insan işgalinin yoğunlaşması, bölgesel çölleşmeye tepki olarak geldi (Kuper ve Kröpelin, 2006). Nil vadisi ile Sahra savanı arasında daha önce mevsimsel göç uygulayan göçebe popülasyonlar, başarısız yaz yağışlarına ve yağmurla beslenen playa ve wadilerin kurumasına tepki olarak Nil kıyılarına yerleşti (Nicoll, 2001, 2004). Eski Nil vadisi uygarlıklarının başarısı, kısmen Nil'in değişen koşullarına uyum sağlama yeteneklerinden kaynaklanıyordu (Butzer, 1976; Hassan, 1997; Welsby, 2001; Welsby ve diğerleri, 2002) ve Etiyopya Musonunun zayıflaması, tarımın genişlemesine özellikle şu yollarla yardımcı oldu: (i) verimli taşkın yatağı arazilerinin ekim için açığa çıkarılması; ve (ii) daha keskin bir kontrast oluşturmak mevsime bağlı Nil minimum ve maksimumları arasında. Williams (2009) ayrıca, bu kuraklığın nehir kesiğini ve Nil ana kanalına yakın önceden bataklık olan arazinin drenajını artırmış olabileceğini öne sürmüştür.
Quaternary Science Reviews 45 (2012), ITCZ and ENSO-like pacing of Nile delta hydro-geomorphology during the Holocene, page 77-80; Nick Marriner, Clément Flaux, David Kaniewski, Christophe Morhange, Guillaume Leduc, Vincent Moron, Zhongyuan Chen, Françoise Gasse, Jean-Yves Empereur, Jean-Daniel Stanley

2- Orta Sudan, Etiyopya, Kenya Rift, Çad Havzası ve güney Sahra'dan radyokarbon tarihli göl seviyeleri ve akarsu deşarjları, Nil sellerinde MÖ 3000'den hemen sonra düşüş eğilimine işaret etmektedir (Sterling, 1999). Nil sel seviyesi MÖ 3100 - 2500 arasında düştü. MÖ 3000'de Nil sel seviyeleri, taban çizgisinin 1 ila 4 m üzerinde değişiyordu.

Nubia sınırından Akdeniz kıyılarına kadar Nil kıyılarına yerleşen topluluklar, güçlü krallar Firavunların yönetimi altında tek bir devlet oluşturmak için bir araya getirildi (Hassan, 2008). Firavun imparatorluğu MÖ 3000'den sonra iyice kuruldu (Kuper & Kröpelin, 2006). Eski Krallık dönemi MÖ 2700'de (MÖ 2100'e kadar) başladı (Sterling, 1999).

İlk anıtsal taş yapı MÖ 2600'de Saqqara'da bir kral için dikilmiştir (Hikade, 2008). Giza'daki Khufu Piramidi, MÖ 2900 civarında, Unas Piramidi 2700'de ve diğer büyük piramitler MÖ 2700 ila 2500'de inşa edilmiştir (Sterling, 1999 ve Cheers, 1999). Sterling'e (1999) göre, şiddetli ve öngörülemeyen çevresel bozulmalar (ve bunun sonucu olan Nil sel desenleri) ile Mısır'da MÖ 3000 ile 2600 yılları arasında artan enerji maliyeti yüksek taş yapım olayları arasında bir ilişki vardır (Sterling, 1999).

Daha önce çölün insanlardan arındırıldığından bahsedilmişti, ancak Kuper'e (2006) göre, son keşifler, MÖ 3000 civarında Batı Çölü'nün geniş bir yelpazesinde insanların varlığına dair kanıt sağladı. İnsanların artan kuraklığın talepleriyle baş edebilmek için özel bir tekniği vardı. Çölün eteklerinde bile, ticaretin neden olabileceği batı Çölü'ne Firavun seferlerine ek olarak, yaygın insan faaliyeti vardı.
Holocene Climate Variability and Cultural Changes at River Nile and Its Saharan Surroundings, Johanna Yletyinen, page 32

3- Mısır tarihi, dört uzun süreli kıtlıktan bahseder. Bunlardan biri, Joseph’in zamanındaki kıtlıktı, MÖ 1730 civarı. O zamanlar Mısır'da iki krallık vardı: Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır. Sınır, Moeris Gölü'ne giden kanaldaydı. Yukarı Mısır Kralı, Aşağı Mısır'ın sınır kalesini ele geçirerek ve depresyona boşalmayı kontrol eden barajları aşarak, bildirildiğine göre Joseph'in kıtlığını yarattı.
Dams and Public Safety, A Water Resources Technical Publication, Robert B. Jansen, page 6

4- 3.3.3. MÖ 2400-2000:
Son Derece Düşük Nil Selleri, Eski Krallığın Sonu
Çalışma alanı bugünkü çevre koşullarına ulaştı: Sahra bir kez daha aşırı kuraktı. Düşük seller kıtlığa neden oldu. Eski Krallık düştü ve kaos hüküm sürdü. Aşırı kuraklık başlangıcı gerçekleşti (Brooks, 2006). Kuruyan iklim, ekvatoral Afrika'ya yağış miktarının azalmasına ve bunun sonucunda da Nil Vadisi'ndeki akıntıda düşüşe neden oldu (Catto & Catto, 2004). Genel bir düşüş, MÖ 2200 ile 2000 yılları arasında son derece düşük sellerle sonuçlanır. Gawad'a (2007) göre, Nil'de MÖ 2500 ile 2200 yılları arasında düşük bir deşarj vardı. MÖ 2000'li yıllarda Sahra bugün mevcut olana benzer bir duruma ulaştı (Brooks, 2006). O dönemde kurulan bitki örtüsü türleri ve dağılımı günümüzde kalmaktadır (Olago, 2001).

Azalan Nil akışı ve kuraklaşma, Eski Krallık Dönemi'nin sonuyla ilişkilendirilmiştir (Nicoll, 2004 ve Catto & Catto, 2004). Akad İmparatorluğu'nun düşüşü ve Mısır Eski Krallığı'nın sonu MÖ 2000 yılında yaşandı (Brooks, 2006). Normalde verimli tarlalar sağlayacak olan sel sularının olmayışı, arka arkaya açlığa, askeri zayıflığa ve siyasi istikrarsızlığa yol açtı. Yerel uyarlamalar ve yerel yöneticiler tarafından etkili yönetim, zayıflamış merkezi otoritenin yerini almıştır (Catto & Catto, 2004). Birinci ve ikinci Hanedanlık (MÖ 2152 - 2040) arasında kaos dönemleri hüküm sürdü (Oliver, 2005).
Holocene Climate Variability and Cultural Changes at River Nile and Its Saharan Surroundings, Johanna Yletyinen, page 32-33

5- Yedi Yıllık Yağışlı, Yedi Yıllık Kurak İklim Döngüsü
Dünyada iklimi düzenleyen iki tane termostat vardır. Birisi volkanlar, diğer planktonlardır. Planktonlar havadan karbonu çekerler. Ormanların havadan karbon çekme oranı % 7’dir. Planktonların karbon çekme oranı % 90-95’dir. Her bir deniz suyunda yaklaşık bir milyon canlı vardır. Bunlar havadan karbon çeker, yerine sülfür gazı atar, termostat gazı atar. Müthiş bir dengedir. Sıcaklar başını alıp gidemez. Soğukluklarda alıp başını gidemez. Muhteşem bir döngü sistemi içinde gidiyoruz. 2008’de TRT’de bu örneği verdim: Yusuf Suresi vardır. Hiç Bir şey bilmiyorsanız açın Yusuf Suresini. İncil bundan çok daha detaylı anlatır. Yusuf Suresini açın. Okuyun 43-49 ayetler arasını. Ne yazıyor. Yedi besili inek yedi dolu başak yedi boş başak diye firavunun rüyası vardır. Kendi âlimleri çözemiyor. Yusuf peygamber; yedi besili inek, yedi dolu başak anlamı şu: yedi yıl verimli geçecek arkadan da yedi yıl kurak geçecek.” Günümüzde hala o sistem geçerlidir. Biz 8-10 yılda bir kurak dönem, yağışlı dönem yaşıyoruz. Örneğin; 60’lı yıllar yağışlıdır. 70’li yıllar kuraktır. 80’li yıllar yağışlıdır. 90’lı yıllar kuraktır. 2000’li yıllar yağışlıdır. 2010’lu yıllara gelirken 2007-2008 kuraktı. Şu anda artık tekrar kurak döneme giriyoruz. Muhteşem bir döngü görüyoruz. Binlerce yıl önce insanoğlu bunu biliyor ama neden olduğunu bilmiyor. Biz şimdi biliyoruz. Planktonlar ve volkanlar termostatlar!”
(İklim - Küresel Isınma - Ulusal Özel - 15 Mayıs 2021 - Ufuk Akkaya - Prof. Dr. Doğan Yaşar, 14-16. dakika )
https://www.youtube.com/watch?v=OwjWq-5eEjs&list=PLllO0CMqWOo-zez1CW7ggXOr6W5FEY-Wa&index=191

6-İklim Değişikliklerinin İzmir Barajları Üzerindeki Etkileri Ve Sonuçları, Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Aysın AKIŞ

7- Egypt of the Pharaohs: An Introduction, A. H. Gardiner, page 156-157

8- Sir Allan Gardiner'e göre: Orijinal Göl, 12. Hanedan kralları tarafından genişletilerek ve derinleştirildi. Göl[Nil] nehri ile dengeye getirene kadar kanal yoluyla deniz seviyesinin altına indi. Böylelikle, birleşik bir sel kaçış ve rezervuar işlevi görerek, yalnızca aşağı Mısır topraklarını aşırı yüksek sellerin yıkıcı etkilerinden korumakla kalmayıp, aynı zamanda bölgedeki su kaynaklarını da artıran ünlü Moeris gölü [yeniden] oluşturuldu.
http://samuraisinting.blogspot.com/2011/09/joseph-in-egypt_24.html

9- Dilbilimci ve İncil bilimci Zeccarria Sitchin olanları şöyle aktarıyor: Çölü berrak bir alana dönüştürmek için  "Tanrı'dan Esinlenen" Joseph, başarılı olarak eleştirmenlerini şaşkına çevirdi. Besleyici Kanallarını Kazanarak 1000 gün içinde büyük yapay gölü oluşturmuştur. (The Jewish Week and the American Examiner, 22.07.1983)
http://samuraisinting.blogspot.com/2011/09/joseph-in-egypt_24.html

10- …Bu savaş döneminde ve Nihayet Fayum eyaletinin Onbirinci Hanedanlığın Thebans'ı tarafından ele geçirilmesi sırasında, Joseph'in Fayum'daki muhteşem mühendislik çalışmalarının çoğu bakımsız kalmıştır.
http://samuraisinting.blogspot.com/2011/09/joseph-in-egypt_24.html

11- Egypt of the Pharaohs: An Introduction, A. H. Gardiner, page 36, 138

12- 18+ metrelik bir göl seviyesi, Qarun Gölü'nü yüksek Nil seviyelerinin akışı ile dengeye getirirdi. Böylece, yaz selleri sırasında su Fayyum havzasından içeri ve dışarı akacaktı. Bu sırada, Rezervuar Teorisini destekleyenler, (büyük olasılıkla) Amenemhat I'in mühendislerinin, insan yapımı daha derin bir geçitle Fayyum'a doğru Bahr Yusuf'un akışını yeniden kanalize ettiğine inanıyorlar.
The Evolutıon Of Irrigation In Egypt's Fayoum Oasıs State, Vıllage And Conveyance Loss, page 118

13- Egypt of the Pharaohs: An Introduction, A. H. Gardiner, page 36, 138

14- Fayyum Rezervuarı
3. hanedan döneminde Yusuf peygamber, Nil’den Bahr Yusuf kanalıyla Fayyum çöküntüsüne taşıdığı su ile rezervuar oluşturmuştur. Rezervuardaki su ihtiyaç anında kullanılmıştır;
Eski Krallık Dönemi:
Eski Krallığın Fayyum'daki varlığı ve etkisi hakkında çok az şey biliniyor. Mimariden çok, bulunan eserler bu sınırlı varlığa tanıklık ediyor. Caton-Thompson bu dönem hakkında şunları yazdı:
... [Eski Krallık] halkı kalıntılarının bolluğuna bakılırsa, büyük sulama işlerini yapan Orta Krallık halkından çok daha fazla Fayyum'la ilgileniyor gibi görünmektedir. Bu erken dönemde bir tür Nil bağlantısının yapay olarak sürdürülmesinin hiç de olanaksız olmadığına inanıyoruz. Moeris Gölü'nün kuzeyindeki çöl kenarında yaşayan Eski Krallık toplulukları, içme sularının bir kısmını karmaşık bir şekilde tasarlanmış yağmur toplama teknolojisi ile sağlıyordu. Yeraltı su depolama delikleri ve havzaları, yüzeyde toplanan suyla beslendi. İsrail'in Negev Vadisi'nde veya Yeni Dünya'da Mayalar tarafından kullanılana benzer bir su toplama havzasına indüksiyon oluklarıyla iletildi.
The Evolutıon Of Irrigation In Egypt's Fayoum Oasıs State, Vıllage And Conveyance Loss, page 112

15- https://en.wikipedia.org/wiki/Faiyum_Oasis

16- http://samuraisinting.blogspot.com/2011/09/joseph-in-egypt_24.html

17- https://en.wikipedia.org/wiki/Bahr_Yussef

18- …III. Amenemhat Yusuf’un geniş mühendislik işlerini İsrail kölelerinin geri kazandırması için tüm enerjisini harcadı.
Amenemhat III ve Musa'nın İyileştirmeleri!
Usurtasen III'ün halefi bir başka AMEN-EM-HAT, bu ismin üçüncüsü idi. 42 yıl hüküm sürdüğü anıtlara göre ve bu, TÜRİN PAPYRUS tarafından kendisine verilen yılların tam sayısı olduğu için, bunun gerçekten de hükümdarlığının TAM uzunluğu olduğu sonucuna varabiliriz. Selefinin ayak izlerini takip etmek ve Mısır kuvvetlerini yeni toprakların fethine yönlendirmek yerine (ki bu açıkça bir iyileştirme tarafından kanıtlanmıştır) Negrolarla bir savaştan sonra, kendisinin ve İsrail kölelerinin Joseph’in büyük mühendislik işlerini geri kazandırması için tüm enerjisini harcadı. Tesadüfen Etiyopyalıların bu saldırısı, Mısır ordusunun başında Moses'in düşmanı bozguna uğrattığını ve Etiyopyalıları uzlaşmaya zorladığını anlatan Josephus'un bahsettiği saldırıdır.

İbranice Moses'in yardımıyla, Amenemhat III, gölleri besleyen EĞİLMİŞ KANAL'ı temizleyerek başladı, ardından Moeris Gölü'nün kuzey ve batı sınırlarını oluşturan bir VAST BARAJ veya dayk inşa etti. Masif duvar, toprak ve çakıllardan inşa edilen bu dayk, yer yer kırk fit yükseklikte, Fayum havzasını Nil vadisinden ayıran tepelere kadar uzanıyordu.

George Rawlinson şunları söylüyor:
Yapay bariyer kuzeyden biraz doğuda, güneyde Talut'tan Fayoum'un merkezindeki Biamo'ya, on beş mil kadar uzanıyordu; Baimo'da dik bir açı yaptı ve sonra Biamo'dan doğunun biraz güneyinde, El Ellam ve El Edrua'yı geçerek yaklaşık enlemde doğu aralığına doğru bir çizgi halinde taşındı. 29 derece 26 dakika, mesafe yaklaşık on iki mil daha fazla. Böylece tüm dayk yirmi yedi mil uzunluğundaydı ve ortalama otuz fit yüksekliğinde ve en azından aynı genişlikte kabul edilirse, Neredeyse kırk sekiz milyon kübik malzeme miktarı içerecektir. Büyük Ghizeh Piramidi'nin kübik içeriğinden yedide üçü fazlası.
History of Ancient Egypt, page 168-169

19- Josephus, Antiquities of the Jews adlı eserinde İsrailli kölelerin Fayum'da III. Amenemhet ve Moses için yaptıkları işleri şöyle anlatır:
Fayum vilayeti Moses'ta Amenemhet yönetimindeki büyük ıslah çalışmalarını tamamlarken, İsrailliler Moeris Gölü'nün doğu yakasına antik dünyanın konuşması haline gelen bazı yapılar inşa ettirdi! Doğu tarafında, batıya doğru uzanan bir noktada, gerçekten bir tapınak gibi görünen, ancak Yunanlılar ve Romalıların "LABİRENT" dedikleri şeyi inşa etti ve bunun mimari bir bulmaca olduğuna inandı. Beyaz silisli kireçtaşı ve kırmızı granitten inşa edildi ve kadimlerin bize söylediği gibi, 3.000 odadan oluşuyordu - yarısı yerin üstünde ve yarısı aşağıda. Herodot, odaların yanı sıra, heykellerle kaplı ve üstü taşla kaplı çok sayıda sütun dizisine ve avluya sahip olduğunu söylüyor. Bu kompleksin bir köşesinde, bir otoriteye göre 240 fit yüksekliğinde ve modern ölçülere göre tabanda 300 fit kare olan dev bir piramit vardı.

İsrailli köleler, Amenemhet'in görkemli projelerine malzeme sağlamak için Hammamat'taki taş ocaklarında çalıştılar; burada Amenemhet'in saltanatına ait yazıtlar, çeşitli vesilelerle gözetmenlerine verdiği talimatları kaydetti. Orada, Firavun'un Fayum için yapılan süs çalışmaları ile bağlantılı olarak kişisel bir ziyaretini kaydeden bir yazıt var.

İsrailliler Hammamat'ta sadece taş ocaklarında çalışmakla kalmadılar, aynı zamanda Sina yarımadasındaki madenlerde - Wady Magharah ve Serabit el-Khadem'de titizlikle hizmet ettiler.
Bilge adamlar Goshen ülkesinde astronomi, tıp ve matematik öğretti. İsrailliler, daha nazik sanatları geliştirerek Mısır'ı kültürel incelikle aşıladılar. Yeni müzik formları ortaya çıktı - zengin çeşitlilikteki Mezopotamya müzik aletlerinin tanıtılmasıyla mümkün hale geldi. Daha sonra Avrupa'ya giren çok perdeli lavt ve çok telli arp - her ikisi de ayrıntılı akort biçimleriyle - Mısır'da müziğe geniş kapsam ve ton esnekliği sağladı. Lir, İsrailoğullarının Mısır'dan ayrılmasından çok sonra "yabancı" bir enstrüman olarak kabul edildi ve her zaman 18. Hanedanlığın mezar resimlerinde Kenanlı kadınlar tarafından çalınarak temsil edildi. Hem İbrani hem de Arap efsaneleri, JOSEPH VE HALKLARININ MISIR UYGARLIĞINA BÜYÜK VE SON DERECE KATKI SAĞLADIĞINI söylüyor. Metalurji, sanat ve zanaat ve matematiğin uygulanması, daha ilkel kültürü genişletti ve Mısır'ı daha önce hiç ulaşılmamış yüksekliklere itti. Ve İsrailoğullarının Mısır için yarattığı tüm harikalar arasında, muhtemelen hiçbiri Joseph'in Fayum'da Kral Mery-ku-Re için inşa ettiği ve Musa'nın Amenemhet III hükümdarlığı döneminde geri kazanıp eklediği büyük sel kontrol ve sulama çalışmalarını aşmamaktadır. Neredeyse eşit parlaklıkta!
The Eighth day: The Hidden History of the Jewish Contribution to Civilization, page 128

20- Dams and Public Safety, A Water Resources Technical Publication, Robert B. Jansen, page 6

21-https://www.ancient.eu/imhotep/

22- https://www.britannica.com/biography/Imhotep

23- http://wyattmuseum.com/joseph-in-ancient-egyptian-history/2011-664

24- http://www.newagegod.com/ZOSTmedia/imho4.htm

25- Bu dönemde çok sayıda yeraltında silo tesis edilmiştir. Bu silonun en büyüğü, piramitlerinde ilki olan Basamak Piramididir. Piramit yeraltında dört farklı yönden siloya erişime izin veriyordu. Imhotep/Yusuf tarafından inşa edilen yeni silolar daha da ayrıntılıydı. Saqqara'da, Basamaklı Piramit kompleksi içinde, arka arkaya on bir depo-şaft dizisi bulunur. Bu depoların tümü, bitişik bir ambardaki merdivenlerle erişilebilen ortak bir depoya bağlanıyor. Böylece, Basamaklı Piramit kompleksi içindeki ürünler tüneller sayesinde kolayca alınabilir. Basamaklı Piramidin girişindeki binanın sütunları dev bir mısır koçanı şeklindeydi.
https://josephandisraelinegypt.wordpress.com/tag/faiyum/

26- The Complete Pyramids, Mark LEHNER, page 87, 91

27- An Introduction to the Archaeology of Ancient Egypt, Kathryn A. Bard, page 141

28- https://en.m.wikipedia.org/wiki/Joseph's_Granaries

29- The Pyramids An Enigma Solved, Prof. Joseph Davidovits and doc. cand. Frédéric Davidovits, page 16

30- http://www.mervece.com/misir-piramiti-degil-yusuf-ambari/

31- Sehel Adası Kitabesi: http://www.reshafim.org.il/ad/egypt/famine_stele.htm

32- http://www.yaklasansaat.com/haberdosya/2009_haberleri/ekim_2009/ekim1.asp

33- https://www.memri.org/reports/leading-egyptian-daily-al-ahram-reports-coins-era-biblical-joseph-found-egypt

34- II.Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi, 8-9 Kasım 2018 Atatürk Üniversitesi

35- Farklı Depolama Tiplerinin Buğday Biti [Sitophilus granarius L. (Coleoptera:Curculionidae)]’nin Gelişmesi Üzerine Etkisi, Mehmet KARAOĞLU, Mehmet Murat KARAOĞLU, Önder ÇALMAŞUR, Önder ÇALMAŞUR

36- Piramitlerin tahıl muhafazasındaki başarısını şu şekilde açıklayabiliriz:
İlke şudur: Taş kapların yapımına ilişkin birkaç olası formülden biri, kolayca nem kazanan ve kaybeden ikincil kaya oluşturan mineraller olan zeolitlerin sentezine dayanır. Zeolitin ağırlıkça yüzde on ila yirmisi emilen su, ısı uygulandığında kolaylıkla salınır. Bu nedenle zeolitler, jeopolimer malzemeden yapılmış herhangi bir kabın organik malzemeyi doğal atmosferik ısı ve nem ile uyum içinde depolamasına izin verir. Nil vadisi, gündüzleri aşırı kuru olması ile karakterize özelliğidir. Geceleri nem seviyesi yükselir. Zeolitik yeniden yapılandırılmış taş, gece veya nemin yükseldiği her an nemi emer. Gün boyunca malzeme, güneş tarafından ısıtılan atmosferden kalori alır ve daha önce emilen nem de ortamdan buharlaşır.

Depolanan malzemede, bu değişim atmosferde sabit olan sıcaklığı korur. Yapının iç duvarlarında oluşan terlemeyi ve dolayısıyla küf oluşumunu ortadan kaldırır. Materyal, deponun içinden dışarıya nem alış verişini, başka bir deyişle otomatik nem ve sıcaklık kontrolünü sağlar. Hava geçirmez (yalıtımlı-hermetik) şekilde kapatılmış bir ortamda oksijen yenilenmesi yoktur. Bu malzeme, depo zararlıları ve kemirgenlerin istilasını önlemek için fazlasıyla yeterlidir. Jeopolimer malzemelerin uzun ömürlülüğü ile birleştirilen bu parametreler, depolama için ideal koşulları sağlar.
The Pyramids An Enigma Solved, Prof. Joseph Davidovits and doc. cand. Frédéric Davidovits, page 334

37- Piramit blokları kesme taş değildir; bloklar aslında yüksek kaliteli yeniden yapılandırılmış kireç taşı doğrudan yerinde dökülür. Bloklar şunlardan oluşur:
- yüzde doksan ila doksan beş doğal kireçtaşı molozu (fosil kabukları),
- ve yüzde beş ila on jeolojik tutkal (jeopolimer çimento).

Yeniden aglomere edilmiş doğal kireçtaşıdırlar. Simya taş yapımının asırlık dini geleneği.
Taş kesme, ağır çekme veya kaldırma hiç olmadı. Bu tür fosil kabuk kireçtaşı beton dökülür veya paketlenirdi kalıplar. Mısırlı işçiler, nispeten yumuşak madenler, kireçtaşı, suyla ayrıştırdı, sonra çamurla karıştırdı kireçtaşı (fosil kabukları dâhil) kireç ve zeolit ile kaolin kili, silt ve Mısır gibi malzemeler oluşturma tuz natron (sodyum karbonat). Kireçtaşı çamuru kova dolusu taşınır ve sonra dökülür, paketlenir veya kalıplara sıkıştırılmış (ahşap, taş, kil veya tuğladan yapılmış) piramit kenarlarına yerleştirilir. Bu yeniden aglomere olmuş kireçtaşı, jeokimyasal reaksiyonla bağlanır. Böylece bloklar dayanıklı hale getirilir.
The Pyramids An Enigma Solved, Prof. Joseph Davidovits and doc. cand. Frédéric Davidovits, page 75

38- Giza’da yapılan piramitlerin inşasında kullanılan bronz aletler bulunamadı. Yumuşak bakır aletler ve çakmak taşı aletler, sert kireç taşında işe yaramaz. Taşı kesemez.(12. sayfa)

Taş ocaklarından çıkarılan taşlar kesilirken muhtemelen bol miktarda kayaların çatlaması gerekiyordu. Ya da hatalı ebatlar nedeniyle kullanılmayan taş blokları veya taş ocaklarında atık olması gerekir. Ama Mısır’da bunlardan hiçbiri bulunamadı.(13. sayfa)

Büyük Piramit başlangıçta yaklaşık 115.000 kasa bloğuna sahipti, bazıları yaklaşık on ton ağırlığında ve yirmi iki dönümlük yüzey alanına sahip. İki kasa bloğu arasına jilet girmez. Mısır bilimci Sir Flinders Petrie, bazı durumlarda Büyük Piramit'teki bloklar 0,002 inç kadar yakın olduğu not edilmiştir. Şunlar Khafra (Khefren veya Chephren) piramidini de kapsayan ek bir uzmanlık dokunuşu ile mükemmel uyum sağlar – uyuyorlar dil ve oluklu eklemlerle birlikte. Bunlar nasıldı bu kadar mükemmel hazırlanmış bloklar?(13. sayfa)

Piramitlerde kullanılan kireç taşının hacimleri hesaplandığında ocaklardan çıkarılan hacimle birbirini tutmuyor. Mısırda yapılan binaların temelleri, rıhtımlar, yollarda kullanılan taşların hacmi üç-dört milyon metre küp olmalıdır. (31. Sayfa)

İnşaatçıların taş oyarken, maksimum verimlilik amaçladığını varsayarsak ilk piramitlerin nispeten sahip olması gereken alçak yüzeye sahip hacim oranı. Muazzam bloklardan yapılmıştır.  Araçlar geliştikçe, anıtları oluşturan bloklar küçülmüş olmalı, daha yüksek bir yüzey-hacim oranı sağlar. Tersi olmuş. Zoser piramidi (yaklaşık MÖ 2670), şimdiye kadarki ilk dikilmiş, tamamen küçük taşlardan yapılmıştır, 25 santimetre (9,8 inç) yüksekliğinde, yalnızca birkaç düzine kilogramağırlığında.(36. sayfa)

Taş ve bakır aletlerin uygulanabildiği yerde piramit yapımında kullanılmaz. Bunlar tesviye ve tünel açma çalışmaları için ilkel araçlar kullanıldı ve Büyük Sfenks'in in situ gövdesini şekillendirmek için kullanıldı.(38 sayfa)

Tabakaların ve kusurların bunu yaptığını düşündüm, taşı ilkel araçlarla mükemmel bir şekilde tek tip boyutlarda kesmek imkânsızdı.(46. sayfa)
The Pyramids An Enigma Solved, Prof. Joseph Davidovits and doc. cand. Frédéric Davidovits, page 12, 13, 31, 36, 38, 46

39- https://www.livescience.com/1554-surprising-truth-great-pyramids-built.html

40- Jean-Philippe Lauer’in aldığı Khufu örnekler (Kheops veya Cheops) ve Teti piramitlerinden aldığı örnekleri, Joseph Davidovits 1982 yılında iki farklı laboratuarda X ışını kimyasal analizi yaptırdı. Örnekler; kuş pisliği, kemik ve dişlerde oluşan organik bir materyali temsil ettiği düşünülen, biri bruşit olarak tanımlanan bazı fosfat mineralleri içerir. Ancak, doğal kireçtaşında bruşit bulmak nadirdir.(86. sayfa)

Heykeller ve lahitler üretilirken, ayarlamanın erken aşamalarında bakır aletlerle dokunuşlar yapılırdı. Çekirdek duvarcılıkta izler gözlemledim Büyük Piramidin bir keskiyle yapılanlardan farklı olarak. Biraz sazlıkların yaptığı izlenimler gibi görünüyor. Ben de uzun zamandır fark ettim tıpkı bir palmiye yaprağı gibi yayılan nefes kesici izlenimler. Bir mikroskop kullanarak, ahşap tahılları net bir şekilde görebildim.(106-107 sayfa)

Test sonuçlarına daha yakından bakmak için kısa bir süre sonra Londra'da Tite ile görüştüm. Çizelgeleri, benim analizim tarafından üretilen çizelgelerle hemen hemen aynı zirveleri gösterdi, bu da örneklerimizde karşılaştırılabilir bir mineralojik yapıya işaret ediyor. Resmi çürütmemi Haziran 1984'te İngiltere'de Manchester Müzesi'nde düzenlenen Mısır Bilim Sempozyumunda Tite'ye sundum [41]. Konferansımın başlığı "X-Ray Analizi ve X-Ray Difraksiyonu Mısır Piramitleri ve İlişkili Kireçtaşı Ocaklar”. Opal CT'nin varlığına ilişkin jeolojik bir açıklama geçerli olsa da, opal CT'nin varlığı (X-ışını kırınımı veya mikroskop ile tespit edilmiştir) ayrıca taş üretimi sırasında silikat malzemelerin eklenmesi anlamına gelebilir. Piramit taşında opal BT'nin varlığı, ekmek ocaklarından bitki küllerinin eklenmesinden kaynaklanıyor olabilir. Tahıl kabuğunun, samanın ve belirli saz türlerinin yakılması, bu tür silisli malzemeleri verir.(108. sayfa)

Herhangi bir betonda olduğu gibi, agregalar büyük ölçüde karışıktır, bu durumda tortul tabakalaşmadan yoksundur.  Karmaşık kabuklara ve kimyasal yapıya ek olarak, piramit taşı, diğer fiziksel özellikleri de gösterir. Lauer'in örnekleri arasında çok sayıda hava kabarcığı var. Kabarcıklar yuvarlak değil, kilin işlenmesi sırasında meydana gelenler gibi ovaldir. Kırık yüzeyler kil matriks görünümündedir (Şek. 19). Bu genellikle gövde bloklarının kırık yüzeyinde çıplak gözle görülebilir. Resim 19: Organik lifler, hava kabarcıkları ve yapay bir kırmızı kaplama, Büyük Piramidin yükselen geçidinden örnek bir taş üzerinde görülebilir.(111. sayfa)

Joseph Davidovits, Büyük Piramitten alınan numuneyi üç farklı laboratuvara gönderdi. Her üçünden de örnekte ”organik lif” olduğu bunun muhtemelen saç olduğu sonucunu aldı. Lifler, insan kolu kılları gibi düzdür. Paket, hava kabarcığı kümeleriyle çevrilidir. (112. sayfa)

Joseph Davidovits, Büyük Piramitten alınan numunedeki beyaz renkli maddenin analizi için iki farklı laboratuvara gönderdi. Sonuç şaşırtıcıydı: beyaz kaplamada son derece karmaşık bir jeopolimer kimyasal sistem olduğu anlaşıldı. Ana bileşenleri, her ikisi de kemikte bulunan iki kalsiyum fosfat, bruşit ve kristalin hidroksiapatit ve ZK-20 adı verilen bir zeolittir. Kaplama saf jeopolimer çimentodur. Piramit taşının bileşiminin anahtarıdır. Bu bağlayıcı, bilim adamlarının Mısır çimento teknolojisini karakterize ettikleri basit alçı ve kireç çimentosundan çok daha karmaşıktır. Aslında, bağlayıcı beklediğimden daha da karmaşık.(112. sayfa)

İmhotep-Yusuf: Yaklaşık 30.000 sert taş kap-tekne ilk piramit olan Üçüncü Hanedana yerleştirildi Saqqara'da Basamaklı Piramit.(Sayfa 146)
The Pyramids An Enigma Solved, Prof. Joseph Davidovits and doc. cand. Frédéric Davidovits, page 86, 106-108, 111-112, 146

41- The Pyramids An Enigma Solved, Prof. Joseph Davidovits and doc. cand. Frédéric Davidovits, page 30

42- The Pyramids An Enigma Solved, Prof. Joseph Davidovits and doc. cand. Frédéric Davidovits, page 75

43- Imhotep'in Saqqara'da bulunan sarı kireçtaşlarının özelliklerini keşfettiğini varsayalım: bir kireç-kumtaşı ve bir kil-kireçtaşı (marn). Bu malzemeler en az % 10, bazen % 60'a varan oranda suda açığa çıkan ve çamurlu bir kireç taşı veren alüminli kil içerir [49] (bkz. Ek I, Beşinci Simya Buluşu). Su, ayrışmayı kolaylaştırarak kireçtaşlarını taş yapımı için ideal hale getirir ve alüminli kilin kendisi de kostik soda ve kireçle birlikte çarpıcı bir sonuç verir. Gerekli mafkat miktarı yerine alüminli kil kullanarak, elde edilmesi en zor olan işlemin malzemesi gerçekten de piramidi inşa etmek için elimine edildi. Mafkat sadece taş vazolar gibi kaliteli taşlar için gerekliydi. Imhotep’in basit yeniliği, mafkatı ortadan kaldırarak, küçük ölçekli cenaze uygulamalarından piramitlerin devasa ölçeğine muazzam bir sıçramayı mümkün kıldı. (169. sayfa)

Natron Mısır’da bol miktarda bulunur. Natron tuzu, çöllerde ve tuz göllerinde olağanüstü bol miktarda bulunur. Natron, kireç ve suyla reaksiyona girerek, simyasal olarak taş yapımında ana bileşen olan kostik soda (Ek'te "İkinci Simyasal Buluş" olarak adlandırılır). (265. sayfa)
The Pyramids An Enigma Solved, Prof. Joseph Davidovits and doc. cand. Frédéric Davidovits, page 169, 265

44- https://en.wikipedia.org/wiki/Djoser

45- Mısır bilimciler, Kıtlık Steli üzerindeki ilgili yazıtların, Ptolemaios döneminde Khnum'un rahipleri tarafından geliştirilmiş, Firavun Zoser'in saltanatından (MÖ 2630 - 2611) kalma özgün belgelerden türetildiğine inanıyorlar. Kıtlık Steli, sağdan sola yazılan otuz iki sütun hiyerogliften oluşan beş bölümden oluşmaktadır: 1. ila 4. sütunlar, Kıtlığın Açıklaması; 4 ila 6. Sütunlar, Hermopolis Kütüphanesi Ziyareti; 8'den 18'e kadar olan Sütunlar, Imhotep'in Sözleri; 18'den 22'ye kadar olan sütunlar, Firavun Zoser'in Düşü; 22 ila 32. Sütunlar, Kraliyet Kararnamesidir.

Resim 49a, b: a) Stel Başı. b) Kıtlık Steli üzerindeki 8 ila 15 numaralı sütunların orta kısmı (sağdan sola doğru okunur).

Kıtlık Steli, bölgesel haklar veya kıtlıkla hiçbir ilgisi olmayan diğer önemli unsurları içerir. Aslında stel, insan yapımı taş üretim yönteminin anahtarını elinde tuttuğu için Khnum'un Simyasal Steli olarak adlandırılabilir. Yazıtları oluşturan yaklaşık 2.600 hiyeroglifin yaklaşık 650'si veya yaklaşık dörtte biri kayalar ve mineral cevherleriyle ve bunların işlenmesiyle ilgilidir (Şekil 49). 10'dan 22'ye kadar olan sütunlarda bu açıklama yer alıyor ve ben bu pasaja odaklanıyorum. Lichtheim [51] in İngilizce versiyonunu rehber olarak kullanıyorum çünkü bugün mevcut olan İngilizce versiyonu. Şimdiye kadar incelediğim kelimelerin (anahtar kelimelerin) altını çizdim:

İmhotep'in Açıklamaları
(Sütun 11) Doğu bölgesinde bir dağ masifi vardır, her türlü değerli taşlar ve ocak taşları, hepsi Şekil 49a, b: a) Stel Başı. b) Kıtlık Steli'ndeki 8 ila 15. sütunların orta kısmı (sağdan sola okunur).

(Sütun 12) Mısır'da, Güney'de ve Kuzey'de tapınaklar, kutsal hayvanlar için ahırlar ve krallar için saraylar inşa etmek için aranan şeyler, tapınaklarda ve türbelerde bulunan tüm heykeller. Topladıkları ürünler Khnum'un yüzünün önüne ve çevresine konur.
(Sütun 13)…ırmağın ortasında, taşı iki yakasında işleyen her adam için bir dinlenme yeri vardır.
(Sütun 15) Sınır bölgesinde bulunan taşların isimlerini öğrenin: … bhn, mt3y, mhtbtb, r’gs, wtsy, prdn, tsy.
(Sütun 16) Yukarı bölgede bulunan ocakların değerli taşlarının isimlerini öğrenin: …altın, bakır, demir, lapis lazuli, turkuaz, thnt, kırmızı jasper, k', mnw, zümrüt, tm-ikr, nsmt, t3-mhy, hm3gt,
(Sütun 17) ibht, bks-'nh, yeşil göz boyası, siyah göz boyası, carnelian, shrt, mm ve koyu sarı…

Zoser'in Rüyası
(Sütun 18) Tanrıyı ayakta buldum. Benimle konuştu, “Ben Khnum, yaratıcınım, vücudunu güçlendirmek için ellerimi sana koyuyorum,
(Sütun 19) uzuvlarınızı korumak için. Size tapınaklar inşa etmek, kalıntıları yeniden inşa etmek, heykellerin gözlerini koymak için hiçbir iş yapılmayan (daha önce bulunmayan) taşların üzerine taşlar veriyorum. Çünkü ben yapan efendiyim, kendini yücelten, ilk ortaya çıkan Nun'u yücelten, Mutlu olan benim
(Sütun 20) istediği zaman acele eder; herkesin modacısı, her erkeğin rehberi.

Sütun 12'de Lichtheim, piramidin hiyeroglif işaretinin anlamını aynı olmayan saraylara dönüştürür (bkz. Şekil 51). 11'den 17'ye kadar olan sütunlarda Imhotep, Elephantine bölgesinin kayalarını ve minerallerini Zoser'e anlatıyor. 18'den 20'ye kadar olan sütunlar, Khnum'un kutsal anıtını inşa etmesi için Zoser'e mineralleri verdiği Firavun Zoser'in rüyasını anlatıyor. Piramitlerde bulunan baskın taş çeşidi olan kireçtaşı (transliterasyonlu ainr hedj) listede bulunmamaktadır.(184. sayfa)

MÖ 1500 ile Roma dönemleri arasında tapınakları inşa etmek için kullanılan birincil malzeme olan kumtaşı (ainr rwdt) ve özellikle İskenderiye'de Ptolemaik döneminin tercih edilen yapı malzemesi olan Asvan graniti (maat) listelenmemiştir. Taşları aglomera yapmak için bir bağlayıcı üretmek için mineraller kullanılmadıkça, mineral cevherleriyle bir piramit inşa edilemez.

Listedeki birkaç mineralin hiyeroglif isimleri hiçbir zaman çevrilmemiştir. Diğer kelimelerin tercümesi şüphelidir. Stelin anlamı için doğru tercümeler hayati önem taşır. İkincisine anahtar kelimeler olarak atıfta bulunuyorum ve bunlar kayalar ve mineraller veya bunların sentezleriyle ilgilidir. Kendi arkeolojik keşiflerime ve mineraloji ve kimya bilgilerime dayanarak, çevrilmemiş ve yanlış çevrilmemiş terimlerin çoğunu deşifre etmek için derinlemesine bir çalışma başlattım.(185. sayfa)

1988'de Kahire, Mısır'daki Beşinci Uluslararası Mısır bilimciler Konferansı'nda burada sunulan [50] stelin yeni bir çevirisini yaptım. Araştırmamı Mısır bilimciler Karl Brugsch (1891), W Pleyte (1891), Jacques Morgan (1894), Kurt Sethe (1905), Paul Barguet (1953) ve Lichtheim (1973) [51] tarafından yapılan standart çevirilerle birleştiriyor. Barguet’in çevirisi, Mısır bilim konusundaki en güncel bilgileri yansıtıyor. Stel ile ilgili oldukça yakın tarihli tek çalışma, 1984 yılında S. Aufere tarafından yapılmıştır. İkincisinin sağlayabileceği tek gelişme, yarı değerli bir taş çeşidinin olası bir çevirisidir. İncelediğim anahtar kelimeler şunlardır (Şekil 50)

Ari-Kat
İlk kelime, ari-kat olarak İngilizceye çevrilen bir sıfattır. Ari, minerallerle ilişkilendirildiğinde, çalışmak, biçimlendirmek, yaratmak, biçimlendirmek veya yaratmak anlamına gelen bir fiildir. Sözün ikinci kısmı kat, insan anlamına gelir. Ari-kat, insan tarafından yapılan iş anlamına gelir. Başka bir deyişle ari-kat, insan yapımı, işlenmiş veya sentetik anlamına gelir. Kullanımının genel bir örneği, taklit lapis lazuli'nin tanımlanmasıdır. Kelime belirir sütun 13, 19 ve 20'de sütun 13 ve 19'da piramit inşası için mineral cevherlerinin sürecini anlatır. 20. sütunda, Khnum'un insanlığı yaratmasından bahsediyor.

Rwdt
Başka bir anahtar kelime 11. sütunda görünür ve rwdt'ye çevrilmiştir. Barguet bu kelimeyi sert taş anlamına gelecek şekilde çevirdi. Eski Mısır Minerallerinde Sözcük bilimsel Çalışmalar'da JR Harris, rwdt'yi biraz ayrıntılı olarak tartışmış ve [52] şunları söylemiştir: “Her halükarda, rwdt'nin genel olarak sert taşı belirten bir terim olduğuna dair çok az şüphe olabilir; kategori, özellikle kaymaktaşı rwdt olarak referans düşünüldüğünde söylemek zor."(186. sayfa)

Alabaster çok yumuşak bir taştır. Bununla birlikte, Rwdt genellikle güney Mısır'ın anıtsal kumtaşına atıfta bulunur. Bu, Karnak, Luksor, Edfu, Dendera ve Abu-Simbel tapınaklarını inşa etmek için kullanılan 3. Bölümde tartışılan yumuşak taştır. Taş malzeme o kadar yumuşak ki tırnaklarla çizilebilir. Bu taş türü, Aswan granitinden sekiz kat daha yumuşaktır ve bu nedenle rwdt, sert taşı gösteremez.

Bununla birlikte, Rwdt aynı zamanda filizlenmek veya büyümek anlamına da gelir. Bir nedensel fiil formu, s-rwdt, sağlam veya güçlü bir şekilde bağlanmak anlamına gelir; rwdt ayrıca kumtaşı, kuvarsit ve granit agregalarını veya çakıllarını tanımlar. Bu taş çeşitleri, agregaların doğal katılaşmasından kaynaklanmaktadır. Örneğin kum, doğada yeniden kumtaşına dönüşür. Rwdt olabilir bu nedenle doğal olarak veya başka şekilde taşa çimento olabilen ve aglomere taş için belirleyici olabilecek agregaları belirtin.

Ain
Çevrilmiş ainr kelimesi basitçe doğal, katı taş anlamına gelir. İnşaat için kullanılan çoğu taş türüne ainr denir. “r”, ain üretmek için ainr'den çıkarıldığında, kelimenin biraz farklı bir anlamı vardır. Ain, taş için genel bir kelimedir ve onu ahşap veya metal gibi diğer malzemelerden ayırmak için kullanılır. Genel ain sözcüğü, çeşitli kayaları ve mineral çeşitlerini tanımlamak için sütun 15'te görünürken, ainr hdj (kireçtaşı) ve ainr rwdt (kumtaşı) gibi ainr veya katı taş blokları Kıtlık Steli'nde hiç görünmez.

Tesh
Bileşik sözcük, rwdt uteshui, 11. sütunun sonunda yer alır. Barguet, sözcüğü "taş ocaklarından çıkan sert taş" anlamına gelecek şekilde çevirir. Bununla birlikte, kelimenin özel yazılma tarzından dolayı çevirisinin şüpheli olabileceğini belirtiyor. rwdt'nin sert taş anlamına gelmediğini gösterdim.

Tesh kökü kelimesi 15. sütunda listelenen iki taş malzemede de geçmektedir. Barguet bu kökü sheti olarak çevirmektedir. Tesh, genel olarak ezme, ayırma veya bölme anlamına gelir. Hetesh kelimesi, çözülme veya ayrıştırma eylemini belirtir. Bu nedenle Tesh, sentetik taş yapmak için gerekli olacak bir agrega anlamına gelen ezilmiş, parçalanmış veya bölünmüş bir taşı tanımlar. Bileşik kelime rwdt uteshui, hammadde, ezilmiş, ayrıştırılmış veya doğal olarak yıpranmış doğal taş anlamına gelebilir. Bu varsayım doğruysa, sütun 15'te listelenen taşlı malzemeler (ain) gevşek formdaydı veya ayrıştırılması kolaydı. 15. sütunda iki isim kök tesh içerirken, dört isim içermez. Ancak daha sonra tartışıldığı gibi, iki taş (mthay ve bekhen) ayrıştırılmış malzeme kategorisine aittir.

Mthay
Mthay, granit anlamına gelen mat kelimesini içeriyor gibi görünüyor. Harris, Granitin Kıtlık Stelinde başka türlü belirtilmemesinin garip olduğunu belirttiğinde Barguet ile aynı fikirde. İnşaata uygun taş bulmayı umuyorlardı. Ayrıca, granit ve kumtaşı Aswan bölgesinde bulunan en yaygın taş çeşitleridir.

Bu dikkat çekici yazı biçiminin mat (granit) kelimesini değiştirmesi muhtemeldir. Kıtlık Stelinde görülen kendine özgü hiyeroglif yazım dışında, granit her zaman standart bir şekilde, yani “ben” sesini gösteren bir orak ve çeşitli sıfatlar eşliğinde yazılır.

Orak yerine, sütunlarda 15 tüyleri ve kanatları olmayan çıplak bir kuş belirir. Bu şekilde "ben" yazmanın yolu mut kelimesinde de geçmektedir, yani kendini öldürmek demektir. Benzer bir kelime olan meth, ölmek anlamına gelir. Ve mat veya granit genellikle canlı granit fikrini akla getiren yaşamın kalbi ideogramıyla birlikte yazılır. Yazarın, istenen granitin ayrıştırılması, gevşek bir şekilde bağlanması veya ayrıştırılması gerektiğini belirtmek istediğini varsayarsak, ölmekte olan veya solmuş granit fikrini vurgulardı.

Bekhen
Bekhen adı verilen taş, Aswan'ın güneybatısındaki çölde bulunan Wadi el-Hammamat'taki yazıtlarda da adlandırılmıştır. Bekhen, siyah bazalt, diyorit, kumlu şist, porfir, greyvacke veya psammit gibi birkaç olasılıktan biri olarak kabul edilir. Wadi el-Hammamat'taki yazıtlar bekhen taş ocağının ilkel bir tarzda yapıldığını göstermektedir [53]. Seçilen kayalar bir uçurumdan itildi ve böylece çok sayıda parçaya bölündü. Bu, sonuçta, bu sert taşın, olduğu gibi daha küçük kümeler halinde ayrıldığını gösterir. aglomerasyon için gerekli olabilir.

Aat
Aat, 11, 16 ve 19 numaralı sütunlarda yer almaktadır. Aat, Lichtheim değerli taşları için Bruggsh Steinen'i (taşlar), Sethe kostbare Mineralien'i (değerli mineraller), Barguet pierres précieuses'ı (değerli taşlar) belirtir. Harris [52] aat'ın anlamını tartışır ve şu sonuca varır:
“Şimdi, aat'ın aslında çok geniş bir malzeme yelpazesini, büyük ölçüde mineralleri kapsadığı açıktır... O zaman aat, belki de değer ve enderlik açısından belirli imalarla birlikte, mineral için bir kelime olarak kabul edilecekse, aat ve inr netleşir, çünkü ikincisi temelde büyük miktarlarda çıkarılan taşlara atıfta bulunur... Eski Mısır'ın bir bütün olarak hammaddelere ve minerallere karşı tutumuna ilişkin bazı önemli sonuçlara varmak mümkündür. Genel olarak, mineral olan doğal kaynaklar ile bitkisel veya hayvansal kökenli olanlar arasında oldukça açık bir ayrım varmış gibi görünüyor, ilki aat, ikincisi shmw olarak anılıyor..."(189. sayfa)

Harris'e göre aat, dağlardan getirilen ve muhtemelen bu nedenle çıkarılmış bir mineral anlamına gelir, daha büyük inşaat taşlarının aksine genellikle küçük topaklar halinde; aat daha sonra maden cevherlerini ifade eder. Sütun 16, "nadir aat adlarını öğrenin" ile başlar ve liste, metaller, yarı değerli taşlar (mafkat), mineral cevherleri (kırmızı aşı boyası) ve diğer çevrilmemiş maddeler dâhil olmak üzere mineral maddelerin hiyeroglif isimlerini sağlar. Farklı mineral madde sınıfları için daha kısıtlı terimler neredeyse tamamen eksiktir ve metaller ve maden cevherleri arasında çok az veya hiç fark olmadığı oldukça açıktır. Tarihsel zamanlarda çoğu metal, aat'ın işlenmesi gereken maden cevherlerini de ifade ettiğini düşündüren cevherlerin eritilmesiyle elde edildi. Mısır bilimciler genellikle aat'ı sert taş kaplarla ilişkilendirse de, minerallerin çoğu Sütun 16-17'de listelenenler gevrek ve hatta toz halindedir. 19. sütunda, bu metnin istisnai değeri gerçekten takdir edilmektedir. İlk kez bir piramit ve tapınaklar inşa etmek için kullanılan mineral maddelerin gerçek işlenmesinden bahsediyor. Ayet 19, Khnum'dan alıntı yaparak, "Size aat sonra aat veriyorum...daha önce hiç kimse onları [taş yapmak için] tanrıların tapınaklarını inşa etmek için işlemedi..."

Khnem, Khem  
Bu hiyeroglif birkaç tartışma alanı açar. Yukarıda bahsedilen çevirmenlerin hiçbiri, tasvir edilen hiyeroglif sembolü veya ideogram için fonetik bir değer önermemiştir. Sembol kokuyu ifade eder, ancak parfüm gibi hoş bir kokuyu değil. Bunun yerine, rahatsız edici olmayan bir koku, akıntı veya yayılma yayan maddeleri tasvir eder; kelime, bu nedenle, koku anlamına gelmez. Bazen sembol, zevk veya gurur sembolü ile birlikte bulunur.(190. sayfa)

Brugsch, ideogramın bir merhemi işaret ettiğini öne sürer, oysa ne Barguet ne de Lichtheim onu tercüme etmeye kalkışmaz. Bunun yerine Barguet temkinli davrandı ve “11. sütunda belirtilenlerle bağlantılı ürünler”, yani mineral maddeler belirttiğini belirtti.

Khnem (sıvılı mesane) için ideogram, stelde bulunan belirli minerallerin şifresini çözmenin anahtarıdır. Sembolün, parfümün hoş kokusunun aksine bir koku yayan idrar içeren bir mesaneyi tasvir edebileceğini düşünüyorum. Benim varsayımım, sembolün özellikle kimyasal kokuları ifade etmesidir. Çoğu kimyasal ürün, kimyagerlerin aşina olduğu belirli bir kokuya sahiptir. 11. ve 12. sütunlara göre kokulu ürünler, piramidin ve tapınakların yapımında kullanılan mineral maddelerdir.

Eski Mısırlıların bugün minerallerin kimyasal bileşimini sınıflandırmak ve belirlemek için kullandığımız yöntemlerden bazılarını kullanabileceklerini hiç kimse düşünmedi. Tarih öncesi çağlardan beri Mısırlıların emaye üretimi için mineralleri ısıttığını biliyoruz. Günümüzde üfleme borusu, ısıtma sırasında meydana gelen çeşitli olayları tespit etmek için kullanılmaktadır. Potasyum için menekşe ve sodyum için sarı gibi bazı mineraller erir ve aleve bir renk verir. Bazı mineral türleri parçalanır, diğerleri pul döker ve yine de diğerleri şişer ve kabarcıklar yayar. Arsenik mineralleri ve sülfürler gibi bazıları tahriş edici dumanlar üretir. Kıtlık Steli'ni incelemem, bugün olduğu gibi o zaman da belirli minerallerin adlarının kimyasal bileşimlerinden türetildiğini ortaya koyuyor. Maden cevherleri deşifre edileceği zaman, koku, renk, tat ve diğer kimyasal belirleyiciler dikkate alındığında sınıflandırma yöntemlerine uymuş oluyoruz.(191. sayfa)

Yunanca ve Latince'den türetilen taşlar için İngilizce sözcükler, genellikle renklerinin veya genel görünümlerinin kök sözcüğüne kadar izlenebilir. Örneğin yakut, Latince'de kırmızı anlamına gelen ruber kelimesine benzeyen Latince rebeus kelimesinden gelir. Ancak bu, eski Mısır'da kayaları ve mineralleri adlandırmanın ana kriteri değildi. Örneğin Barguet, Kıtlık Steli üzerindeki kayaların ve minerallerin hiyeroglif isimlerini renkler için hiyeroglif sözcüklerle karşılaştırarak deşifre etmekte başarısız oldu. Mısırlılar genellikle kayaları ve mineralleri renklerine göre sınıflandırmadıkları için, hiyeroglif isimlerinin çoğunun çağdaş bir karşılığı yoktur.

Bu ideogramın ortaya çıkardığı bir tartışma alanı etimolojiktir. Modern kimya sözcüğümüzün Khnum ile ilişkili bir kök sözcükten türetilmiş olduğunu bulmak inanılmaz görünebilir. Çeşitli şekillerde khnem, shemm ve shnem olarak çevrilen belirli hiyeroglif sözcükler bu ideogramı içerir. Bu, kelimenin Khnum’un kokulu ürünleriyle ilişkili veya bunlardan biri olduğunu gösterir.

Bazı etimologlar "simya" kelimesinin Mısır'ın eski adı olan ve kara toprak anlamına gelen Kemit'ten geldiğini iddia ediyorlar. Diğerleri kökün İbranice Sun, Chemesch anlamına geldiğini iddia ediyor. "Simya" kelimesinin orijinal kökünün Eski Krallık [54] sırasında yazılan khem veya Khnum olduğunu öneriyorum. Yunancadaki yozlaşma khemy veya chemy üretebilirdi; gerçekten de Büyük Piramit'in kendisi için inşa edildiği firavunun adı Khnum-Khufu idi. Yunanca'da Cheops ve ayrıca Chemis olarak değiştirildi. Temel khnem veya khem'in dil bozulması yoluyla simya haline gelmesini öneriyorum, örneğin: Yunanca, chymeia; Arapça, alkimiya; Orta Latince, alchemia; Eski Fransız, alchimie; İngilizce: simya, kimya.

Belirleyici mineraloji, daha önce Kıtlık Stelini deşifre etmek için hiç uygulanmamıştı. Belki de bunun ana nedeni, minerallerin büyük ölçekli kimyasal kullanımlarının bilinmemesidir.(194. sayfa)

Bugün bile, Mısır'ın birincil mafkat minerali olan chrysocolla'nın büyük bir endüstriyel kullanımı yoktur; başka bir mafkat, turkuaz, sadece dekoratif bir değere sahiptir. Arsenik mineralleri, olivenit (bakırın arsenatı) ve scorodit (demir arsenatı), yalnızca mineraloglar ve toplayıcılar için ilgi çekici olan kayalar ve mineraller kılavuzlarında listelenmiştir. Eski Mısır'da, bakır cevherleriyle harmanlanmış bu mineraller üretmek için kullanılıyordu. Yüksek arsenik içeriğine sahip tanınmış bakır. Olivenit ve scorodit, taş eserler için gerekli olan hızlı priz alma amacıyla da kullanılabilirdi. Modern jeopolimerlerde arsenatlar benzer şekilde kullanılmasa da, arsenik kimyasal atıklar jeopolimerlerle birleştirildiğinde bir katalizör görevi görür, kimyasal atıkların çevre açısından güvenli bir şekilde tutulması jeopolimerlerin uygulamalarından biridir.

Scorodite, ısıtıldığında güçlü bir soğan veya sarımsak kokusu veren arsenik bir mineraldir ve piramit yapımında arsenik minerallerinin kullanıldığını gösteren tarihsel tanıklıklar vardır. Yunan tarihçi Herodot (MÖ 485-425) Euterpe adlı kitabında Mısırlı rehberlerin Büyük Piramidi inşa etme yöntemi hakkında söylediklerini aktarır. Mısır bilimciler, standardı desteklemek için Herodot'un hesabını kullanıyor. Piramit inşası teorisi ve onun tam açıklaması bir sonraki bölümde daha ayrıntılı olarak incelenecektir. Bir pasaj okur:

Piramidin üzerinde, işçiler için turp, soğan ve sarımsağa ne kadar harcandığına dair Mısır karakterleriyle yazılmış bir yazı gösteriliyor. Yazıtları yorumlayan kişi, iyi hatırladığım kadarıyla, bunun 1.600 talent gümüş olduğunu söyledi. "

Bugün 1600 talent gümüş, yaklaşık olarak ABD para birimi cinsinden 100 milyon dolar muazzam bir miktar. Herodot şaşırdı bu kadar sınırlı yiyecek çeşidi için büyük bir miktar. (195. sayfa)

Khnum'un kimyası ışığında, efsanevi çıkarım netleşiyor: 100 milyon dolarlık toplam madencilik maliyetini temsil ediyor... Büyük Piramidi inşa etmek için güzel mineraller. Kıtlık Steli aynı zamanda antik çağın Mısırlılar piramit yapımı için arsenik mineralleri kullandılar. Stel sarımsak, soğan ve turp taşlarını listeler.

Hedsh
Isıtıldığında soğan gibi kokan maden cevheri için kelime hedsh (ayrıca uteshi). Barguet çeviri sağlamaz. Harris, anlamın kesin olmadığını söylüyor. Brugsch, kelimenin beyaz anlamına geldiğini düşünüyor. E. A. Wallis Budge'ın hiyeroglif sözlüğüne göre hedsh soğan anlamına gelir. Ancak soğanın taş yerine tercümesi Mısır bilimcileri şaşırttı ve bu nedenle tercümeden kaçındılar. Hedsh taşı, ısıtıldığında soğan gibi kokan beyaz dumanlar çıkaran bir mineral cevheri olabilir.

Tem
Benzer şekilde tem kökünü içeren tutem ve taam kelimelerinin de sarımsak anlamına geldiği düşünülmektedir. Sütun 16'da listelenen bir cevher, temikr, sarımsak kokusu veren bir minerali gösterebilir. Son iki harf olan “kr” zayıf anlamına gelir. Bu nedenle, bu kelime, zayıf bir sarımsak kokusu veren mineral anlamına gelebilir.

Kau
Kau (ayrıca ka-t) turp anlamına gelir. 16. sütundaki bir cevher, ka-y, ısıtıldığında turp gibi kokan bir cevheri gösterebilir. Tartışılan anahtar sözcüklere dayanarak, Kıtlık Steli'nin ilgili pasajlarının çevirisi aşağıdadır. İngilizce çevirileri, çevrilmemiş kalan kayalar ve mineraller için sağlanmıştır. Stelin küçük parçaları ilgili hiçbir bilgi içermediğinden kayıp. Bu kısımlar burada elipslerle ve hiyeroglif tablosunda çapraz çizgilerle doldurulmuştur. Yeni çeviri, piramit taşı üretimi için mineral işlemeyi açıkça göstermektedir (Şekil 51). Geleneksel yorumdan (Lichtheim) ayrılan kelimelerin altı çizilmiştir. (196. sayfa)

İmhotep'in Yazıları
(Sütun 11) Doğu tarafında (Elephantine'in) tüm mineralleri (cevherleri), tüm gevşek (ayrıştırılmış, ayrışmış veya ezilmiş) taşları (agregalar), tüm ürünleri içeren çok sayıda dağ vardır.
(Sütun 12) insanlar Kuzey ve Güney tanrılarının tapınaklarını, kutsal hayvanlar için ahırları, kralın piramidini, tapınak ve kutsal alanlara dikilecek heykelleri inşa etmeye çalışıyorlar. Üstelik tüm bu kimyasal ürünler Khnum'un önünde ve onu çevreliyor...
(Sütun 13) ...nehrin ortasında, her iki tarafta insanların taş için mineralleri işlediği harika bir yer... (Sütun 14) ... tapınaktaki tanrıların isimlerini öğrenin of Khnum ....
(Sütun 15) Elephantine'in yukarısında doğuya doğru bulunan taşlı malzemelerin adlarını öğrenin: bekhen, mtay (ölü veya bozulmuş granit), mhtbtb, regs, uteshi hedsh (ayrıştırılmış soğan taşı), ... prdn,... teshi (ayrıştırılmış taş) ...
(Sütun 16) Bölgede bulunan nadir minerallerin (cevherlerin) adlarını öğrenin. Akış yukarı ocaklar: altın, gümüş, bakır, demir, lapis lazuli, turkuaz, chrysocolla, red jasper, ka-y (turp taşı), esmerald, tem-ikr (sarımsak taşı) ve ayrıca neshemnet, ta-mehy, heaget
(Sütun) 17) ibehet, bekes-ankh, yeşil makup (malakit), siyah antimon ve kırmızı aşı boyası....(197. sayfa)

Firavun Zoser'in Rüyası
(Sütun 18) Tanrıyı ayakta buldum. Benimle konuştu ve “Ben senin yaratıcın Khnum'um, vücudunu güçlendirmek için ellerimi üzerinize koyuyorum.
(Sütun 19) uzuvlarınıza iyi bakın. Size maden (cevher) sonra mineral (cevher) veriyorum .... Yaratılış (daha önce hiç) kimse onları tanrıların tapınaklarını inşa etmek veya yıkılmış tapınakları yeniden inşa etmek için (taş yapmak için) imal etmedi..."

Colossi of Memnon ile ilgili bina yazıtları da Kıtlık Stelinde bulunanlara benzer bir dil içeriyor. Bir yazıt, Colossi'nin arkasında duran ve "Bakın, başından beri hiç yaşanmamış çok büyük bir anıt yapmakla yetinmiştir" yazan morg tapınağına atıfta bulunur. Bu başka bir bölümde tartışılacaktır.

"İnşa Etmek" Kavramı İçin Hiyeroglif Yazılar
Anıt inşa etme fikri, khusi ve kedj olmak üzere iki farklı fiille temsil edilir. Kedj fiilinin işareti Sütun 19'un ortasında bulunur. Bu, ham alüvyon tuğlalardan bir duvar veya bir muhafaza inşa eden bir adamı temsil eder (Gardiner'in listesinde A35 işaretine bakın: https://en.wikipedia.org/wiki/Gardiner%27s_sign_list). Ek olarak, bu işaret genellikle moda, kalıp, model, biçim, inşa (bir beden mi heykel mi?) Nosyonunun belirleyicisi olarak bulunur (Şekil 52).

Khusi fiili Sütun 12'nin başında bulunur. Ayrıca khuas, khesi olarak da yazılır. Her zaman ya bir havanda vuran bir adamı ya da bir kalıbın içindeki ambalaj malzemesini gösteren belirleyici işaret ile yazılır (Gardiner'in listesinde A34 işaretine bakın: https://en.wikipedia.org/wiki/Gardiner%27s_sign_list). (198. sayfa)

Konuştuğum Mısır bilimciler için - I198 Hiyerogliflerde Yazılmıştır örneğinde, Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi UCLA'dan hiyeroglif uzmanı A. sıkıştırılmış toprak (pisé). Bu hiyeroglif işaret, dövülebilir ıslak toprağın paketlenmesini tarif etmek yerine, piramit taşları yapmak için ıslak nummulitik kireçtaşı hamurunun paketlenmesini ve tapınak taşları için diğer taşlı malzemelerin paketlenmesini iyi bir şekilde tanımlayabilir. Bu teknik bugün hala Akdeniz ülkelerinde ve Afrika'da kullanılmaktadır.

Şekil 53, pisé tekniğiyle bugünün duvar yapımının ana hatlarını göstermektedir. İşçi, iplerle bir arada tutulan kısa tahtalardan yapılmış kalıbın içinde çıplak ayakla duruyor ve ıslak malzemeyi tahta bir tokmakla dövüyor. Blok, yakın bir uyum sağlayacak şekilde çıplak bir komşu bloğa karşı paketlenmiştir. Bazen kollarından veya bacaklarından tüyler dökülür ve taşlı malzemeye vurulur. Paketleme sırasında hava da sıkışıyor. Vurma sırasında uygulanan basınç nedeniyle, oluşan hapsolmuş hava kabarcıkları küresel olmak yerine oval şekildedir. Bu, analiz edilen piramit örneğinin karakteristik özelliklerini Bölüm 7 ve Şekil 19'da açıklayacaktır.

Mısır'da hiyeroglif yazı icat edildiğinde, khusi ve kedj fiilleri kil veya toprağın işlenmesiyle ilişkilendirildi. Erken hanedanlarda, Piramitlerin kurulmasından yüzlerce yıl önce, ham kerpiç ile mastabalar inşa etme fikri Nil siltini, yani khusi'yi paketleme veya vurma kavramıyla iyi ifade edildi. Imhotep, Zoser’in piramidinin inşasında paketlenmiş kerpiç yerine doldurulmuş kireçtaşı kullandığında, tuğlaların mimari biçimlerini taşta yeniden üretti ve hiyeroglif yazısını korudu.(200. sayfa)

Daha sonra, oyulmuş taşlar yığılmış (paketlenmiş) taşların yerini aldığında, khusi kavramı ve yığılmış taşı paketleyen bir adamı tasvir eden hiyeroglif işareti, oyulmuş taşlı tapınakların inşasıyla ilişkili kaldı. Zoser'in zamanından 2500 yıl sonra bile Roma İmparatoru Ağustos, Asvan'ın güneyindeki Kalabsha Tapınağı'na (Talmis) şu şekilde bir yazıt kazmıştır (Şekil 54): “Mısır'ın Efendisi, Güneş Tanrısının İmparator oğlu ... Sezar ... annesi İsis'in onuruna anıtlar dikti ve onun için bu güzel tapınağı inşa etti (kurdu)”[55].

3000 yıllık tüm Mısır uygarlığı boyunca, “inşa etmek” (khusi) için hiyeroglif işareti hiç değişmedi.(338-339. sayfa)

Kıtlık Steli ve Irtysen Steli gibi hiyeroglif metinlerin de var olduğundan ve Khnum'un simyasal taş yapım süreci hakkında bilgi içerdiğinden eminim, ancak yanlış tercüme edilmiştir. Hermetik yazılarında belirtildiği gibi, "Hermes... kitaplarımı okuyanların onları açık ve anlaşılır bulduğunu söylerdi... Oysa yapacaklar. Yunanlılar onları Mısırlılardan kendi dillerine tercüme ettiklerinde tamamen anlaşılmaz hale gelirler ve bu, orijinal metnin tamamen çarpıtılmasına ve anlamının tamamen yanlış anlaşılmasına yol açar."(339. sayfa)

Metalurjik süreçleri açıklayan hiyeroglif ve çivi yazısı metinler ilk çevrildiğinde, Champollion ve Grotefend'in deşifre edilmesi sayesinde, teknik kelimelerin ve bilgilerin doğruluğunu sağlamak için metalurjistlere ve kimyagerlere danışıldı. Uygun bilimsel disiplinlerden uzmanların yardımıyla dikkatli çeviriler yapılırken, bu alanda uzman yetiştirmek için gereken zaman nedeniyle jeopolimerizasyon içeren metinlerle bu tür çeviriler uzun süre mümkün olmayabilir. Aslında, Mısır bilim ile ilgili uzmanların ve kuruluşların bu konuyla ilgili projeleri geçerli olarak kabul etmesi birkaç yıl alabilir.

Tarihçiler, Mısır'ın ekolojisi, coğrafyası, eserleri ve yazıtlarından elde edilen bilgilere güvenmek zorundadır, bunların ikincisi genellikle ritüel olarak bilinir. Mısır'ın gerçek tarihinin çok azı Ptolemaios dönemine kadar biliniyor. Tarihçi Manetho, daha eski bir tarihe ışık tutan firavunların kronolojik bir listesini derledi. Mısır bilimciler, bu nedenle, tarihsel yazılarını nitelendirmeli ve koşullandırmalıdır. Büyük Piramitlerin nasıl inşa edildiğine dair teorilerini tanımlayan bir tarihsel belge bulamadılar. Ancak Kıtlık Steli ve Irtysen Steli, taş yığma simyasal yöntemini destekliyor ve daha önce belirsiz olan Herodot ve Pliny'nin tarihsel raporları şimdi mükemmel bir anlam ifade ediyor.
The Pyramids An Enigma Solved, Prof. Joseph Davidovits and doc. cand. Frédéric Davidovits, page 138-201, 338-339

46- Hiyerogliflere Yazılmıştır
Piramit yapısının yazılı metinleri olmalı. Bu anıtların mirası ve etrafındaki olaylar kayıt altına alınacak kadar önemliydi. Eski Krallık'tan (MÖ 27O5 - MÖ 225) günümüze kalan belgelerin sayısı ve kapsamı sınırlıdır ve Mısır bilimciler uzun süredir herhangi bir döneme ait eski Mısır kayıtlarının piramitlerin nasıl inşa edildiğini açıklamadığını iddia etmişlerdir. Onların hatası, taş kesme, çekme ve kaldırma işlemlerinin kayıtlarını aramalarıdır. Piramit inşası hakkında tarihsel çıkarımlarını yapmak için gerekli olan ilgili metinlere sahip değiller.

Kullanılan teknolojinin farkında olmayan Mısır bilimciler, bulgularımla uyuşan piramit yapım yazılarını belgeleyen Mısır yazılarının anlamını yanlış anladılar. İlgili bir belge, 1889'da Charles Wilbour tarafından Elephantine yakınlarındaki Sehel adasında keşfedilen Kıtlık Steli adlı bir kayanın üzerine yazılmıştır. Mısır bilimciler orijinalliği konusunda bölünmüş durumdadırlar, ancak belgenin Eski Krallık metinlerinin bir kopyası olduğu konusunda ısrar ediyorlar. MÖ 200 yıllarında Khnum rahipleri. Metinler, 2.500 yıl önceki firavun Zoser'in hükümdarlığına tarihleniyor.
The Pyramids An Enigma Solved, Prof. Joseph Davidovits and doc. cand. Frédéric Davidovits, page 177



 



Resimler:




Basamak Piramidi (Step Pyramid) Sakkara, Mısır









Basamak Piramidi (Step Pyramid) Sakkara, Mısır










Basamak Piramidi










Basamak Piramidi Tahıl Silo Kompleksi










Basamak Piramidi Tahıl Silo Kompleksi









Basamak Piramidi Tahıl Silo Kompleksi










Basamak Piramidi Tahıl Silo Kompleksi












Yeraltı galerileri









Yeraltı galerileri










Basamak Piramidi Galeriler









Tahıl Silo Kompleksi Yeraltı Galeri Sistemi









Hiyerogliflerde yeraltı tahıl silosu








Piramitte bulunan çeşitli gıda saklama kapları










J.P. Lauer ve Drioton tarafından Saqqara'daki Zoser'in Basamak Piramidinde bulunan taş vazo ve kaplar.









7 Yıllık Kıtlık Kitabesi, Sehel Adası-Mısır








Kıtlık Kitabesi (Famine Stela)








Kıtlık Kitabesinde (Famine Stela) yer alan hiyerogliflerin bir kısmı İmhotep'in çok sayıda
cevher ve mineral ile ilgili
talimatı
larını içerir. Bu talimatta piramit yapımında
kullanılan jeopolimer çimento bilgileri de bulunmaktadır.









Kıtlık Kitabesinde (Famine Stela) yer alan hiyerogliflerin bir kısmı İmhotep'in çok sayıda
cevher ve mineral ile ilgili
talimatı
larını içerir. Bu talimatta piramit yapımında
kullanılan jeopolimer çimento bilgileri de bulunmaktadır.










Yusuf Peygamber Dönemine Ait 7 Yıl Kıtlık Sikkeler










Fayyum Çöküntü Havzası ve Yusuf Kanalı Projesi









Fayyum Çöküntü Havzası









Yusuf Kanalı (Bahr Yussef)








Organik lifler, hava kabarcıkları ve yapay kırmızı kaplama Büyük Piramitten alınan örnek üzerinde görülebilir.












Khafra Piramidinin batı yüzündeki bloklarda süngerimsi üst kısımlar görülüyor.











Zoser piramidinin restorasyonu (A) orijinal kaplama blokları, (B) Portland çimento esaslı
beton blokları, (C) Tura'nın son restorasyonlar sırasında yumuşak beyaz kireçtaşından
oyulmuş bloğu göstermektedir.









Afrika'da pisé tekniği ile kullanılan sıkıştırılmış toprak yapı.
Pisé tekniği: Sıkıştırılmış toprak, “panjur” adı verilen iki panjur paneli arasında ardışık
bloklar halinde dikilen ve sıkıştırılan çamur duvarlarından oluşur.











Basamak Piramidinde bulunan mavi renkli çiniler






Basamak Piramidinde bulunan mavi renkli çiniler






















Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim