95Muhammed Suresi 31
Hatalı Çevrilen Ayetler
Muhammed Suresi 31
Hatalı Çeviri:
31. Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz.
Doğru Çeviri:
31.Ve kesinlikle Biz, içinizden çaba gösterenleri ve sabredenleri bildirmemiz/ işaretleyip göstermemiz için sizi yıprandıracağız/ denemeye tâbi tutacağız. Haberlerinizi de yıprandıracağız/denemeye tâbi tutacağız.
Bu âyette, imtihanın neticesi olarak gerçekten inananlar ile inanmış görünenlerin ortaya çıkarılacağı; gerçekten inananların görevlerini teslimiyetle yerine getirmesine mukabil, sözde inananların bahane ve mazeret ileri sürerek kendilerini ele verecekleri bildirilmektedir.
Burada toplum; mücâhid, sabırlı ve samimi mü’minlerin diğerlerinden ayırt edilmesi ve her birinin tutum ve davranışlarının açığa çıkması için savaş emriyle imtihan edilmektedir:
142.Yoksa Allah, içinizden çaba harcayanları bildirmeden, sabredenleri de bildirmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?(Al-i İmran 142)
2,3.İnsanlar, denenmeden, “İman ettik” demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Ve andolsun ki Biz, onlardan öncekileri de saflaştırılmaları için ateşlere/ sıkıntılara sokmuştuk. Artık elbette Allah, doğru kimseleri bildirecektir ve elbette yalancıları da kesinlikle bildirecektir.(Ankebût/2-3)
166-168.İki topluluğun karşılaştığı günde size dokunan şeyler de Allah’ın izniyledir/ bilgisiyledir. Ve mü’minleri bilsin ve münâfıklık yapan kimseleri –kendileri oturup dururken kardeşleri için: “Eğer bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi” diyen kimseleri– bilsin diyedir. Ve onlara: “Geliniz, Allah yolunda savaşınız veya savunma yapınız” denilmişti. Onlar: “Biz, savaşı bilseydik kesinlikle size uyardık” dediler. Onlar o gün, imandan çok Allah’ın ilâhlığını, rabliğini örmeye yakındılar. Onlar, kalplerinde olmayan şeyleri ağızlarıyla söylüyorlar. Allah, gizledikleri şeyleri daha iyi bilendir. De ki: “Eğer doğru kimseler iseniz, haydi kendinizden ölümü uzaklaştırınız.”(Âl-i İmrân/166-168)
16.Sizden çaba harcayanları, Allah’ın Elçisi’nden ve inananların astlarından sırdaş/ can dostu edinmeyenleri Allah bildirmeden/ işaretleyip göstermeden bırakılacağınızı mı sandınız? Ve Allah, yaptıklarınızdan çok iyi haberi olandır.(Tevbe/16)
214.Yoksa siz, kendinizden önce gelip geçenlerin hâli size gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara yoksulluklar, sıkıntılar dokundu ve sarsıldılar; hatta elçi ve beraberinde iman edenler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” derlerdi. –Dikkat edin! Gerçekten Allah’ın yardımı pek yakındır.–(Bakara/214)
Otuz birinci ayetteki “na’leme” ifadesinin tahlili ile ilgili ayrıntılı bilgi Sebe/21. ayetin tahlilinde verilmiştir.[6]*
*İşte Kuran, Muhammed Suresi
Yorumlar -
Yorum Yaz